Diş sıralamasındaki bozukluklar ve karşıt dişlerle olan ,kapanış bozukluklarını düzelten diş hekimliği alanı ortodonti olarak anılır.Önceleri sadece estetik bir branş gibi algılanan ortodonti bilinç seviyesinin yükselmesiyle şimdi gereklilik bazında hizmet vermektedir.
Ortodontik Sorunların Nedenleri:
Ortodontik bozuklukların nedenleri kalıtımsal ya da sonradan edinilmiş olabilir.
-Ebeveynlerin birinden gelen küçük çene geni, diğerinden gelen büyük diş hacmi ile karşılaştığında, dişler için yeterli yer olmaması sebebiyle çarpık dişlenme görülebilir veya tersi durumunda dişler arasında fazla mesafe bulunması gibi durumlar genetik faktörlere bağlıdır.
-Erken süt dişi çekiminden ötürü komşu dişlerin kayması,yalancı meme ve parmak emme gibi alışkanlığı olan çocukların buna uzun süre devam etmesi gibi faktörler sonradan edinilmiş ortodontik bozukluklara neden olurlar.
-Diş eti hastalıklarına bağlı ortaya çıkan diş düzensizlikleri
-Diş kaybına bağlı olarak çenede diş yerleşiminin bozulması,boşluk bırakan dişin dişlerin arasını açması
-Karışık dişlenme çağı, yani ilkokul dönemi; ağızda hem süt dişlerinin hem de daimi dişlerin bulunduğu dönemdir.Bu dönemde süt dişlerinin zamanından önce veya sonra kaybedilmesi,alttan gele daimi dişe rehberlik edememesi sonucu;çene içinde darlık problemleri oluşabilir.Bu da çarpıklığa neden olur.
-Beslenme Bozuklukları: Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömüklük olguları görülecektir.
-Ağızdan Nefes Alma: Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler,uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa açık kapanış meydana gelir. Hasta burundan nefes alamıyor ise ,üst çenenin büyüme potansiyeli üzerinde negatif etki oluşabilir.
-Parmak Emme: Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için bazı alışkanlıklar edinir. Anne sütü ile 9-18 ay beslenen çocuklarda çoğunlukla bu alışkanlık görülmez.
Yapılan araştırmalar parmak emmenin yaşamın ilk birkaç haftasında açlığa bağlı olarak geliştiğini göstermiştir. Dişlerin sürmeye başladığı dönemde lokal iritasyonlardan doğan ağrı, parmak emme yoluyla giderilebileceğinden bu alışkanlığın dişlenmeye yardımcı olduğu düşünülebilir. Parmak emme yaşla azalır.
Parmak emmenin nedenleri:
Ani olarak anne memesi veya biberondan kesilme
Bebek beslenirken emmesini çok kısa sürede sonlandırmak
Bebeğin beslenmesini uzun aralıklar olacak şekilde değiştirmek
Parmak emme alışkanlığında erken dönemde hiç önlem alınmaz. Bu devrede alışkanlığı önlemek, çocuğun fizyolojisini etkileyeceği için zararlıdır.
Parmak emme alışkanlığının tedavisi için kesin bir yaş söylenemez. Uygun zaman ayarlanması her çocuk için ayrı ayrıdır. Alışkanlığın derecesi, çocuğun geçmişi zaman ayarlanmasını etkiler. Genel olarak parmak emme 3.5 yaşından sonrada devam ediyor ise tedavisine başlanmalıdır.
Bu alışkanlığı sürdüren çocukta, emilen parmağa ve sayısına göre etki alanında bulunan alt ve üst dişlerde yer değiştirmeler ve kapanış düzensizlikleri görülecektir.
-Yalancı Emzik: Fizyolojik özellikleri olan bir emziğin 1.5 yaşına kadar emilmesi zararlı değildir. Hatta çocuğun parmak emme gibi kötü bir alışkanlık edinmesini önleme yönünden yararlıdır.Yalancı emzikler sürekli olarak kullanıldıkları zaman, etki alanları içindeki dokulara uzun süreli anormal etki yapacağı için o bölgelerde düzensizlik ve çeşitli kapanış bozukluklarına neden olmaktadır.
-Yatış Şekli: Yatış şekli, çoğunlukla alt çenenin yatma sırasındaki konumunu belirler. Bu da bize alt çenenin ortalama günde 8 saat hangi konumda olduğu hakkında bilgi verir.
Örneğin yüzü koyun yatan bir çocuk ile sırt üstü yatan bir çocukta alt çenenin konumu farklıdır. Uyurken sürekli aynı tarafa yatıp elini veya yumruğunu yüzü ile yastık arasına koyma alışkanlığı olan kişilerde o tarafta yüz devamlı bir basınç altında bulunacağı için ortodontik problemler çıkabilir.
-Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma, dudak ısırma gibi kötü alışkanlıklar.
-Süt dişlerinin erken kaybı.
-Dişeti problemlerine bağlı diş düzensizlikleri.
-Diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler.
-20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler.
-Genetik olarak yatkınlık.
-Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar.
Tedavide Yaş Sınırı:
Artık hasta kaç yaşında olursa olsun tedavi mümkündür.
Tedavi edilmezse:
-Dişlerin destek dokularında zamanla problemler çıkar
-Çapraşıklık dişlerin yeterli temizliğinin sağlanamamasına neden olur.
Bu da,çürükler,iltihaplar ve hatta kemik erimeleri demektir.
-Dişlerin birbirlerine üzerine basma şekilleri düzgün olmadığından çene eklemlerine gelen basınç daha fazla artar ve eklemlerde deformasyon, ağrı, çıtırtı sesi gibi rahatsızlıklara neden olma ihtimali çok büyüktür.
Ortodontik Tedavide Estetik Kaygılar:
Gelişen teknoloji sayesinde artık diş ve diş tedavilerine de yansımış durumda.Eskiden sadece ağızda metal bir görünüm oluşurken şimdi;kullanılan diğer materyallerle bu sorun en aza indirilmiştir.Hatta bazı uygun olgularda,braketler dişin arka yüzeyine yapıştırılarak estetik sorunla hiç karşılaşılmaktadır.
Ama eğer tamamen görünmez bir tedavi isteniyorsa artık bu da mümkündür.Ortodontide ki son gelişmelerden biri olan ?invisaling? tekniği ile her yaştan hasta tedavi sürecini çok daha rahat geçirmektedir.
Tedavi sırasında dikkat etmeniz gerekenler
Braketler yiyecek ve bakteri plağının kolayca toplanmasına sebep olurlar. Bu yüzden ağız bakımı büyük önem taşır.
Orta yumuşaklıkta bir fırça kullanmak gerekir. Özel ortodontik fırçaların kullanılması da yararlı olur.
Superfloss diş ipi kullanmak hijyenin tam sağlanması açısından büyük önem taşır.
Ağız hijyeninizi sağlamak için size yardımcı olacak diğer bir yardımcı materyal ise interdental fırçadır.
Ayrıca ağız gargaraları fırça ve diş ipinin yanında yardımcı olarak kullanılabilir, ama unutmayın ki asla fırça ve ipin görevini göremezler.
Elma, havuç gibi sert yiyecekler bıçakla kesilerek yenmelidir. Yoksa braketlerin kırılmasına neden olabilirler.
Özellikle kabuklu ve sert çerezler braketlerin kırılmasına sebep olabileceği için bunların tüketilmesinden kaçınılmalıdır.
Karamel gibi yapışkan yiyecekler braketlere yapışıp hem çürümelere hem de braketlerin kırılmasına neden olabilir. Bu dönemde diş eti sağlığınız açısından rutin kontrolleriniz büyük önem taşımaktadır
Pazar, 04 Kasım 2007
Pedodonti
Çocuklardaki süt ve daimi dişlerin hastalıkları ile ilgili diş hekimliği dalıdır.
. Süt dişleri bebekliğin yaklaşık 6. ayında çıkmaya başlar ve 2,5-3 yaşına kadar ağızda 20 adet süt dişi oluşur.
. Yaklaşık 6 yaşından itibaren de, süt dişlerinin altından daimi dişler çenenin de büyümesine paralel olarak çıkmaya başlar.Yavaş yavaş süt dişleri dökülerek daimi dişler yerlerini almaya başlar.Bu 11-13 yaşlarına kadar bütün daimi dişler çenedeki yerlerini alana dek sürer.
. Küçük bebeklerde süt ya da yemek bulaşığı,sonrasında verilecek su ve annenin silmesiyle yapılacak bir ağız bakımıyla ortadan kaldırılabilir.Bu pamukçuk ,aft gibi ağız yaralarından da korunmayı sağlayacaktır.
. 2,5-3 yaşlarından itibaren çocuğa diş fırçalama öğretilmeli ve özendirilmelidir. Çocuğa yavaş yavaş diş ve ağız bakımı eğitimi verilerek,diş hekimine götürme olayını bir ceza değil de sağlıklı olmanın bir şartı olarak aşılamak gerekir.
. Anne babalar çürük ve ağız enfeksiyonları konusunda uyanık olmalı ve bu konuda bir diş hekimiyle irtibatta olmalılar
Kategori: Diş Sağlığı | Yorum Yok »
Pazar, 04 Kasım 2007
Dişlerdeki yıkımın fazla olduğunda dişin tamamının porselen kron ile kaplanmasıdır , porselen kronlar full porselen veya metal destekli olabilir. Full porselen kronlar metal destekli porselenlere göre daha estetik ve doğal görünür.
Protez:
SABiT PROTEZLER
Dişlerin ve çevre dokularin çeşitli nedenlerle madde kaybina uğradiği ya da tamamen yok olduğu, yani kaybedildiği durumlarda, onlari onarmak ya da yerine konmasi için kullanilan, hazirlanmiş materyallere protez adi verilir.
Protezin Amacı ;
Protezde, hastanin kaybolan fonksiyonlari tekrar kazandirilmaya ayni zamanda bozulan konuşmasinin da düzeltilmesi ve estetik görünümün de daha iyi olmasi amaçlanmaktadir. Protez uygulamalariyla kaybedilen ağiz sağliği düzeltilirken toplum içinde eksik ya da harap olmuş dişlerle yaşamak zorunda kalan bireylerin psikolojik açidan da desteklenmesi sağlanir.
Bu da fonksiyonel bozukluklarin yani sira, insanlarda kendine güven duygusunun azalmasina neden olur. Bu durumda olan hastalara yapilan çeşitli protezlerle insanlarin yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanir.
Yillar boyunca insanlarin yemek yeme, çiğneme, yutkunma ve geceleri bazi nedenlerle diş gicirdatmalari sonucunda, dişler farkli oranlarda aşinirlar. Ayrica çürükler ve kaza sonucunda dişlerin bazi bölümlerinde kirilmalar oluşur. Bu gibi durumlarda, kron adi verilen protezler ile dişlerin kaybolan yapilari, tekrar yerine konur. Bu kronlar porselen, akril ya da dişhekimliği için iözel olarak üretilmiş olan metal alaşimlari kullanilarak yapilir. Dişhekimliğinde son dönemdeki gelişmeler bu yapilarin son derece doğal görünmesini sağlayabilmektedir.
KAPLAMA
Dişlerin ağizda görünen kisimlarinin yerine yapilan ve hasta tarafindan çikarilamayan protezlerdir.
Kaplamalar;
? çürük veya başka bir nedenle aşiri madde kaybi olan dişlerin restorasyonu;
? Renkleşmiş ve rengi geri döndürülemeyen dişlerde;
? şekil bozukluğu olan dişlerde yapilir.
Dişler kaplama yapilacak şekilde şekillendirilir. Daha sonra ölçüsü alinip Laboratuarlarda hekiminizin verdiği kararlar doğrultusunda hazirlanir. Provalarin ardindan kaplamaniz yapiştirilarak işlem bitirilir.
Uygulanan kaplamalarin bakimi tipki sağlikli dişlerin bakimi gibidir. iyi yapilmiş bir kaplama fonksiyon açisindan ve temizlenme açisindan sağlikli bir dişten farksiz olmalidir.
KöPRüLER
Köprü eksik dişlerin yerine protez yapabilmek için komşu diğer dişlerden destek alinarak yapilan protezlerdir.
Köprü yapilmadiği taktirde hastanin komşu dişleri ve diğer çenedeki karşit dişi, çekim boşluğuna doğru hareket eder. Bu nedenle bozulan diş kapanişi çürüklere ve diş kayiplarina yol açar.
Kaplamada olduğu gibi diş hekiminiz tarafindan destek olarak alinacak dişler şekillendirilip ayni işlemler gerçekleştirilerek yapilir.
Bakimi, rutin bakim işlemleri yani sira boşluğa konulan parçanin alt kisminin özel diş ipleri ile, diş hekiminizin göstereceği şekilde temizlenerek yapilir.
Porselen, değerli metal kombinasyonlari özel cam maddeler ve özel plastiklerden hekiminizin seçimi doğrultusunda yapilir.
SABiT PROTEZ UYGULAMALARI
Sabit protezlerde klasik ve günümüze kadar uygulanan yöntemlerde, protez oluşturulurken altyapi olarak metallerin dayanikliliğindan, üst yapi olarak da seramiğin estetiğinden faydalanilmiştir. Bu yöntem halen geçerli ve kullanilir olmakla birlikte artan estetik ihtiyaçlara cevap vermek için gelişen teknolojiyle birlikte çok değişik maddelerle doğal görünüşü birebir taklit edebilen sabit protez uygulamalari da artik klinik çözümlere eklenmiştir.
STANDART METAL ALAŞIMLI UYGULAMALAR
Bu protezlerde altyapi olarak diş dokularina uyumlu, gerekli dayanikliliğa sahip ve sağliği idame ettirebilecek dişhekimliğine özel metaller kullanilir.
üst yapi olarak da dental seramik estetik görünümü sağlamak için kullanilir. Standart metal alaşimli sabit protezler tüm dişlere uygulanabilmektedirler. Artik klasikleşmiş yöntemler olarak da oldukça başarili sonuçlar vermektedirler.
DEĞERLi METAL ALAŞIMLI UYGULAMALAR
Bu protezlerde altyapi maddesi olarak altin içeren değerli metal alaşimlari kullanilir. üst yapida estetik yine seramik uygulamalari ile sağlanir. Bu alaşimlar dişhekimliğine özel karişimlardir.
Peki neden bu protezler tercih edilirler?
? Altin dişhekimliğinde kullanilan maddeler içinde diş, diş eti ve çevre dokularla en iyi uyum gösteren maddedir. Dolayisiyla protez uygulanan bölgelerdeki dişeti problemlerini en aza indirir.
* Sağlikli dişetleri
? Metalin protezlerdeki en önemli görevlerinden biri de dişleri sararak onlari sağlikli olarak korumaktir. Tabii olarak bunun yolu metalin kolaylikla hazirlanmiş dişin şeklini alabilmesinden geçer. Altin işlenebilirliği en üst seviyede metallerden biridir.
*Hazirlanmiş dişin morfolojisi ile mükemmel uyum
? Estetik olarak seramik altinda yer alan metalden de etkilenecektir. Altin rengi ve yapisi itibariyle çok daha estetik sonuçlar verecektir.
*Estetik protezler
METALSiZ UYGULAMALAR
Geçmişten bugüne insanların estetik talepleri sürekli artmıştır. Bu taleplerin içerisinde diş estetiği çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu doğrultuda yapılan çalışmalar metalsiz estetik kuron köprü materyalleri geliştirmeye yöneltmiştir.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi metal, protezlerde seramiklerle sağlanamayan dayanikliliği vermek amaciyla kullanilmaktadir ve bu açidan da oldukça başarilidir. Ancak bu özelliğiyle beraber bazi estetik sorunlar yaratmaktadir. Bunlardan en önemlisi teknik olarak neon (florasan) efekt olarak adlandirilan sorundur. Neon ( florasan ) efekt
Dişlerimizde ve tüm nesnelerde görünüm işik ile olmaktadir. işte metaller üzerlerinde yer alan seramiğin aksine işiği geçiremeyerek yansitmaktadirlar.
Bu konuda yapilan araştirmalar sonucun artik kaplama dişlerde hatta köprülerde dahi metalsiz porselenler kullanarak dişin doğal yapisini birebir taklit edebilen ve işiği geçirebilen sabit protezler yapmak mümkün hale gelmiştir. Ayrica tamamen seramik, metal içermeyen bu dişler katman katman işlenerek dişin derinlemesine evcut tüm dokulari da renk ve tonlama olarak taklit edilebilmektedir.
Neon ( florasan ) efekt
Dişlerimizde ve tüm nesnelerde görünüm işik ile olmaktadir. işte metaller üzerlerinde yer alan seramiğin aksine işiği geçiremeyerek yansitmaktadirlar. Bu konuda yapilan araştirmalar sonucun artik kaplama dişlerde hatta köprülerde dahi metalsiz porselenler kullanarak dişin doğal yapisini birebir taklit edebilen ve işiği geçirebilen sabit protezler yapmak mümkün hale gelmiştir. Ayrica tamamen seramik, metal içermeyen bu dişler katman katman işlenerek dişin derinlemesine evcut tüm dokulari da renk ve tonlama olarak taklit edilebilmektedir.
PRESS PORSELENLER
Yukarıda verilen bilgiler ışığında özellikle tek diş kaplamalarında kullanılırlar. Doku ve renk uyumları doğal dişler gibidirler. Dayanıklılıkları oldukça üst seviyededir. Özellikle ön dişlerde sağladıkları mükemmel estetik ile fark yaratırlar.
LAMİNATE PROTEZLER
Bu tip porselenlerle ayrica estetiğimizin temel anahtari olan ön alti adet dişlerde sadece ön yüzeylere uygulanan protezler yapmakta mümkün hale gelmiştir.
ZİRKONYUM ESASLI KURON & KÖPRÜ SİSTEMLERİ
Bu sistemde metal yerine yapı malzemesi olarak zirkonyum kullanılır. Yapılan çalışmalar dişhekimliğinin temel gereksinimleri olan estetik, sağlamlık, doku uyumluluğu ve doğallık konularında bugüne kadar ulaşılan en yüksek performansın elde edildiğini göstermiştir.
Tamamen manüpulatif becerinin bilgisayar destekli teknoloji ile birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan bir yöntemdir. Klinikte elde hazırlanmış diş preperasyonları laboratuarda özel yöntemlerde şekillendirilir ve özel bir cihaz yardımıyla lazer tarama sitem ile okunur. Bu bilgiler cihazın şekillendirme bölmesine aktarılıp kuron veya köprünü bilgisayar tarafında işlenilir.
Böylece zirkonyum oksit alt yapı oluşmuş olur. Bu alt yapının üstü özel porselenler ile kaplanılır. Böylece ışığı geçiren (neon efektli), oldukça dayanıklı, estetik, doğal görünümlü kuron ve köprüler elde edilmiş olur. Sistemin en büyük avantajı ulaştığı çok yüksek dayanıklılıkla porselenleri artık köprülerde de kullanılabilir hale getirmesidir.
Diş dolguları (kliniğimizde amalgam dolgu tercih edilmemektedir)
Kategori: Diş Sağlığı | Yorum Yok »
Pazar, 04 Kasım 2007
Estetik dolgular nasıl yapılır ?
Estetik dolgular, hazırlanmış kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir ve her tabaka özel bir ışık ile sertleştirilir. Bu işlem bitince Estetik dolgular dişe göre şekillendirilir ve düzeltilir. Bütün bu işlemler amalgam dolgu işleminden daha uzun sürer. Ancak amalgamın en az iki katı kadar daha pahalıdır. Estetik dolguların ağızda kalma süresi de 7-10 yıldır ki bu süre amalgamın ömrüne yakındır. Ancak çok büyük dolgularda durum amalgamın lehinedir.
Avantaj ve dezavantajlar:
Bu dolguların en büyük avantajları estetik olmalarıdır. Ayrıca bu dolgular dişlere iyice bağlandığı için diş dokularını destekler, kırılmaları ve sıcaklık geçmesini engeller. Kompozitler, yalnızca çürükleri restore etmek için değil, dişlerin rengini ve biçimini değişitirerek kozmetik etkileri için de kullanılabilmektedirler. En önemli dezavantajı işlem sonrası duyarlılıkların olmasıdır. Dolguların renkleri, kahve, çay gibi boyayıcı yiyeceklerle de hafifçe değişebilmektedir.
Estetik restorasyonlar sonrası hastalara uyarılar
Kompozitlerde de artık aynı seansda polisaj işlemi yapılabilmektedir.Ancak çok büyük restorasyonlar ya da çok diş için yapılan seri restorasyonlarda hastayı bir defa daha kontrole çağınp varsa gerekli düzeltmeleri yapmak hem estetik hem fonksiyon açısından çok daha iyi olacaktır.
Bu mateyallerle ön dişlerde çok büyük kayıplar restore edilebilmekte bu nedenle hastaların ısırmada dikkatli olmalarının bu restorasyonların ömrünü uzatacağının da anlatılması gerekmektedir.Özellikle fasial yüzde yapılan uygulamalardan sonra ne kadar iyi polisaj yapılmış olsa da boyayabilen yiyecek ve içeceklerin dolguların renklerini değiştirebileceği yine hatırlatılmalıdır.Aşınma nedeni ile restore edilmiş dişlerde daha çok dikkat edilmesi gereken şey de hastaya çok sert olmayan diş fırçaları önermek ve fırçalama yöntemlerinde düzeltmeler yapabilmelerini sağlamaktır.Bu öneriler geniş fasial yüz restorasyonlan için de geçerlidir
Kategori: Diş Sağlığı | Yorum Yok »
Pazar, 04 Kasım 2007
Hamilelik sırasında annede östrojen ve progesteron hormon düzeylerinde artış olur.Bu durum dişler üzerinde plak birikiminde artışa neden olur.
Eğer anne iyi bir ağız bakımı yapmıyorsa,bu durum dişeti iltihabına (gingivitis) bile neden olabilir.Bu durum ?hamilelik gingivitisi? adını alır.
-dişeti kırmızı,
-hacim olarak artmış,
-hassas ve kanamalıdır.
Bu tablo daha çok 2. üç aylık dönemde hamile kadınların çoğunluğunu farklı şiddette etkiler.
. Eğer gingivitis zaten mevcutsa hamilelik sırasında şiddeti artabilir ve tedavi edilmezse periodontitise ilerleyebilir. Hamile kadınlarda aynı zamanda ?hamilelik tümörü? geliştirme riski de vardır.
.En doğrusu; her gebe kalmayı planlayan ya da planlamadığı halde gebe kalan ve doğum kararı alan kadının, bir diş hekimi kontrolünde olmasıdır.Bu sayede sorun çıkmaması ya da çıktığı anda müdahalenin en uygun yöntemle yapılması sağlanabilir.
. Diş röntgeni çekilmek zorundaysa,kurşun gömlek giyilerek çekilebilir.Ama asıl önerilen ilk 3 ay, böyle bir işlemin yapılmamasıdır.
. Aşırı ağrının eşlik ettiği acil durumlarda;tedavi hamileliğin hangi döneminde olunursa olunsun yapılır.Ancak herhangi bir diş tedavisi için en uygun zaman; 4. ve 6. gebelik ayları arasındadır.Anestezi ya da ilaç uygulaması yapılmasını gerektiren durumlarda mutlaka hastanın jinekoloğuyla iletişime geçilir.
. Bebeğin diş gelişimi anne karnında başlar. Bu dönemde anne hem kendi sağlığı hem de bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmelidir.
. Diş sağlığı için protein,Avitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler) C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyum (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) dan zengin gıdaların yeterince alınması gerekir.
. Bu dönemde bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılması gerekir. Alınan ilaç mutlak doktor kontrolünde olmalıdır.
. Kullanılan her antibiyotiğin bebeğin dişlerinde lekelenmelere neden olduğu kanısı yanlıştır. Dişlerde renklenmelere neden olan antibiyotik grubu ?tetrasiklinler?dir. Bunun dışındaki antibiyotiklerin renklenme yaptığı kanıtlanamamıştır
Kategori: Diş Sağlığı | Yorum Yok »
Pazar, 04 Kasım 2007
Diş implantları ;diş köklerinin yerine yerleştirilen yapay kök maddeleridir. Vida, silindir ve kama şeklinde olabilirler.Çene kemiği içerisine yerleştirilir ve onunla bağlantı yaparlar. Diş implantı için kendi alanında bir devrim demek çok da yanlış olmaz.
Avantajları:,
-Diş implantları, tıpkı doğal dişleri destekleyen diş kökleri gibi, yapay dişleri destekler
-Oynayan takırtı yapan ve ağrıya sebep olan takma dişlerin daha rahat ve emin olmalarını sağlar
-Diş implantları sayesinde hemen çekilen bir dişin yerine veya daha önce çekilmiş diş boşluğuna yandaki dişlere zarar vermeden yeni bir diş yerleştirilebilir
-İmplant uygulaması ile rahat bir gülümseme ve istenen gıdaların yenmesi gibi avantajlar ortaya çıkar.
-Özel implantoloji eğitimi görmüş diş hekimlerinin daha önceden bilimsel araştırmalarla denenmiş implant sistemleri kullanımı ile uygulamaların başarı oranın % 90 ın üzerinde olduğu görülmüştür.
-Evde yapılacak etkili bir ağız bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile diş implantları 20 sene gibi uzun bir süre hatta bütün hayat boyu görev yapabilirler.
Kimlere Uygulanır:
-Bu uygulama için ideal kişiler genel sağlığı iyi olanlar ile çenelerinde yeterli miktarda kemikleri bulunanlardır.
-Buna ek olarak implant uygulanacak kişilerin ağız hijyenlerine çok düşkün olmaları ve diş hekimine düzenli zaman aralıklarıyla gitmeleri gerekmektedir.
-Hastanın bu işlem için uygun olup olmadığına radyografiler ve çeşitli analizlerle karar verilir.
Dezavantajları:
-Pahalıdır
-Tedavi uzun zaman alır
-Özel bir bakım gerektirir
Kategori: Diş Sağlığı | Yorum Yok »