hastalıkların tanısı tedbir ve çözümleri - şifalı bitkiler
   
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Gazete
  ağrılar
  alerji
  Alternatif TIP
  anatomi
  anne ve çocuk
  aromaterapi
  besinler
  beslenme ve diyet
  cerrahi
  çocuk sağlığı
  dahiliye
  deri hastalıkları
  diş sağlığı
  diyabet
  diyet
  diyet yemekleri
  egzersiz
  göz sağlığı
  kalp sağlığı
  kanser
  nöroloji
  ortapedi
  psikiyatri
  şifalı bitkiler
  Forum

Isırganotu

Pazar, 04 Kasım 2007

Bu bitkiyle tanışmanın acısını herhalde pek çoğumuz tatmışızdır. Ama ona değdiğimizde bize şırınga ettiği maddeler (asetilkolin ve histamin), ısırganotunun önemli bir bitki oluşunda başlıca rolü oynarlar. Bitki, organizmadaki bütün metabolizmaları uyarır. Ama onun özelliklerinden pek çok hastalıkta da yararlanılabilir. Isırganotu öncelikle idrar arttırıcıdır. Romatizma, gut, sık idrara çıkma ihtiyacı duyma, idrar tutukluğu, mesane taşı ve prostat iltihabı gibi rahatsızlıkları olanların, bitkinin idrar arttırıcı etkisinden yararlanabilecekleri unutulmamalıdır. İshale karşı kullanılabilir.

Kanamaları ve rahatsız edici nezle akıntılarını durdurabilir. Kanı temizler ve öncelikle bu özelliği sayesinde, ilkbahar kürlerinde kullanılan bitki çaylarında mutlaka yeri vardır. Isırganotu çok eski zamanlardan beri ıspanak gibi de tüketilir. Sebze çorbalarına katkı olarak da kullanılabilir, çünkü içerdiği demir ve magnezyum gibi madensel maddeler organizma için çok önemlidir. Bitkinin içerdiği C vitamini oranı da dikkat çekicidir.

Toplama: Tüm ısırganotu türleri doğada ve bahçelerde yetişir. Sapın toprağa en yakın bölümünden kesilir. Her mevsimde, gerektiği kadar toplanmalıdır. Taze olarak daha etkilidir. Çiçeklenme, haziran ve ekim dönemindedir. Tarım mücadele ilaçları kullanılan bölgelerden toplanmamalıdır!

Genelde küçümsenen ısırganotu, Tanrı?nın eczanesinde yetişen en önemli şifalı bitkilerdendir. Onun kan temizleyici ve kan yaptırıcı gücünden de özellikle ilkbahar kürleri biçiminde yararlanılmalıdır. İlkbaharda genç ısırganotu sürgünleri toplanır ve dört haftalık bir ısırganotu kürüne başlanır. Sabahları aç karnına yudumlanarak içilen bir bardak çayın ardından gün boyunca da iki bardak çay içilir. Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür.

Kara Hindiba

Pazar, 04 Kasım 2007

İlkbaharda kara hindibanın sarı çiçekleri açtığında, taze çiçek saplarıyla iki haftalık bir kür uygulanmalıdır. Günde on tane çiçekli sap toplanır, iyice yıkandıktan sonra çiçekler koparılarak atılır ve saplar yavaş yavaş çiğnenerek yutulur. Güçsüz ve bitkin kişiler, bu hindiba kürü sırasında bedenlerinin yepyeni bir yaşam enerjisine kavuştuğunu hissedeceklerdir.

Ayısarımsağı

Pazar, 04 Kasım 2007

Ayısarımsağının kan temizleyici ve mide-bağırsak sistemini temizleyici etkisinden, ilkbaharda yapılan bir beden temizleme küründe yararlanılabilir. Nisan-mayıs aylarında bitki çiçeklenmeden önce, yeşil yapraklar toplanır ve çiğ tüketilir. Yıkanıp ince doğrandıktan sonra, maydanoz gibi, yemeklerin üstüne serpiştirilir. Ayısarımsağı yaprakları salatalarda kullanılabilir veya ıspanakla karıştırılarak yemeği pişirilebilir.

Orman sarımsağı, yabani sarımsak gibi adlarla da anılan ayısarımsağı, genel anlamda, kültür sarımsağının özelliklerinin çoğuna sahiptir. 40 cm kadar yükselen bitki gölgeli ve nemli bölgelerde, çalılıklarda ve orman alanlarında yetişir. Ülkemizde Doğu Karadeniz Bölgesinde yaygınlıkla görülür. Sapının ucunda beyaz bir topu andıran çiçeği vardır ve kokusu güçlüdür. Yapraklarda kan temizleyici özellik taşır, tentür biçiminde ayısarımsağı unutkanlığa ve bronşite karşı başarıyla kullanılabilir. Yüksek kan basıncı, damar sertliği ve şişkinlik de başta gelen kullanım alanlarıdır.

Toplama: Dikkat, zehirli acıçiğdemle karıştırılmamalıdır! Nisan ve mayıs aylarında toplanan yapraklar yalnızca tazeyken kullanılmalıdır, kuruduğunda iyileştirici gücünü yitirir. Ayısarımsağı soğanı ise sonbaharda sökülür.

Dar Yapraklı Sinirliot

Pazar, 04 Kasım 2007

Dar yapraklı sinirliot, kılıç benzeri yapraklarıyla 50 cm kadar yükselebilir. Çiçekler, ince ve dümdüz sapların ucundaki oval başakları taçlandırırlar. Bitki yol kıyılarında, çimlerin arasında ve oksijen açısından yoksul zeminlerde yetişir. Tedavi edici olarak, bitki özsuyu, yapraklar ve kök, bazen de tohumlar kullanılır. Bitkinin etken maddeleri öksürüğü kolaylaştırıcı ve bağırsak işlevlerini düzenleyici özelliklere sahiptir. Ayrıca, akciğer hastalıklarında, diş, baş ve kulak ağrılarında yardımcı olur. Yara tedavisinde ise, ezilen taze yapraklar yaranın üstüne yatırılarak kullanılır.

Toplama: Yapraklar ilkbaharda, çiçeklenme başlayana kadar toplanır ve çok kısa sürede, 30-35 derecelik ısıda kurutulur. Tohumlar, olgunlaştıkları ağustos-ekim döneminde kuru havada toplanır ve kurutulur.

Mayıs Papatyası

Pazar, 04 Kasım 2007

Büyükannelerimizin bu en değerli ilacı daha yirmi yıl öncesine kadar küçümseniyordu. Ama günümüzde papatya çiçeğinin iltihap önleyici etken maddeleri hak ettikleri saygıyı görüyorlar. Özellikle çiçeğin içerdiği eterli yağa büyük önem veriliyor. Çünkü o, kılcal damarları yeniden daraltmakla kalmayıp(iltihaplanmada genişleyen kılcal damarlar),ayrıca kramp önleyici olarak da çok etkilidir.

Adet görme problemleri yaşatan kadınlar ve mide rahatsızlığı, kramp, kolik ve bağırsak rahatsızlığı çeken herkes, papatyanın iyileştirici etkisinden çay içimi, oturma banyoları ve friksiyon biçiminde yararlanmalıdır. Mayıs papatyası, etkinliğinin doruğuna ancak, kaynatıldıktan sonra varabilir. Çünkü, aktif olmayan pro-azulen C ancak yüksek ısılarda etken azulene dönüşebiliyor.

Toplama: Genellikle yol kıyılarında, tarlalarda ve bahçelerde yetişen mayıs papatyası, yalnızca güneşli günlerde toplanmalı ve hemen havadar ve gölgelik bir yerde, temiz örtülerin üstüne serilip kurumaya bırakılmalıdır.

Koyunotu

Pazar, 04 Kasım 2007

Gülün uzak bir akrabası olmasına karşın, görünümü hoş bir bitki sayılamaz. 80 cm kadar yükselebilen gövde sapı kaba yapılı ve yapraklar gibi tüylüdür. Küçük sarı çiçekler haziran-ağustos döneminde, bir başak görünümünde açılırlar. Bitki her yerde, ama özellikle killi topraklarda yetişir. Güneşli açık alanları, çalılıkları ve verimsiz çayırlıkları sever. Çiçekler ve yapraklar yazın toplanmalıdır. Hafif idrar arttırıcı olarak ve yara tedavisinde kullanılabilir. Yorgunluğa karşı yararlanılan etkisi ise dikkat çekicidir. Koyunotunun bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.

Toplama: Çiçek ve yapraklar haziran-temmuz döneminde toplanmalıdır.

Aynısafa

Pazar, 04 Kasım 2007

İki tür aynısafa bitkisi vardır: Biri bahçelerde yetiştirilen katmerli çiçekleri olanı, öteki ise doğada yetişen yalınkat çiçekli olanıdır. Bu farkın dışında, görünümleri ve etkileri aynıdır. Aynısafa Orta Çağda bile bağırsak ve karaciğer hastalıklarına karşı kullanılırdı. Parlak portakal renkli çiçekleriyle göze çarpan bu bitkinin kullanım alanları günümüzde çok daha geniş ve çeşitlidir. Uyarıcı ve kramp çözücü etkileri nedeniyle. astım, öksürük, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve korku durumlarında kullandırılır.

Eziklerde, donuk şişliklerinde, egzama ve ülserde, yara kapatıcı özellikleri göz önüne alınarak kullanılmalıdır. Deri ve mukoza iltihaplanmalarına karşı da başarıyla kullanılabilir. Adet dönemlerini düzenlemek isteyen kadınlar, bu bitki tarafından düş kırıklığına uğratılmazlar.

Toplama: Çiçekler ve yapraklar, sabahları çiçekler henüz açılmadan toplanır. Taze veya gölgede kurutulmuş bitki kullanılmalıdır. En kolayı, çiçeğin bahçede yetiştirilmesidir.

Adaçayı

Pazar, 04 Kasım 2007

Pek çok türü olan adaçayı bitkisinin tüm türlerinin ortak bir özelliği vardır; yumuşak, içten desenli yapraklar ve garip, sanki açık bir gagayı andıran çiçekler. Adaçayının etken maddeleri uyarıcı, kan dolaşımını hızlandırıcı ve sinir sistemini destekleyici özelliklere sahiptir. Ayrıca mide bulantısı ve ishal de adaçayı ile tedavi edilebilir. Ateş düşürücü, enfeksiyon hastalıklarında terlemeyi önleyici ve yüksek kan şekerini düşürücü olarak da kullanılabilir. Ayrıca, yaraların kapanmasına yardımcı olabilir. Tüm bunların yanı sıra da, güzellik bakımı açısından yeri doldurulamaz. Deri sağlığının koruyucusudur ve saç dökülmesini önleyebilir.

Toplama: Tüm adaçayı türleri aynı özelliklere sahiptir. Tümü de doğadan devşirilebilir. Yapraklar, çiçeklenme başlamadan toplanır ve hemen gölgede kurutulur.

Sinirliot

Pazar, 04 Kasım 2007

Taze sinirliot yapraklarıyla hazırlanan şurup kan temizleyici etkiye sahiptir ve her öğünden önce kullanılmalıdır. Yetişkinler bir yemek kaşığı alırken, çocuklar yarım tatlı kaşığı alırlar.

Sinirliot şurubu iki ayrı reçeteye göre hazırlanabilir:

1) İki avuç dolusu iyice yıkanmış taze sinirliot yaprağı kıyma makinesinden geçirilir. Bu yaprak lapası biraz su eklenerek sulandırılır. 250g çiçek balı ve 300g ham şeker eklenir. Çok düşük ısıda sürekli karıştırılarak kaynama derecesine geldiğinde ocaktan indirilir. Yaprak, bal ve ham şekerden oluşan ağdalı şurup temiz kavanozlara aktarılır ve buzdolabında muhafaza edilir.

2) İyice yıkanmış sinirliot yaprakları bir çömleğin veya cam kabın dibine bir kat dizilir ve üstüne bir kat ham tozşeker serpildikten sonra yine bir kat yaprak dizilir. Kap dolana kadar bu işlem sürdürülür. Kap dolduktan sonra, besinlerin korunmasında kullanılan ince plastik folyelerle, hava almayacak biçimde ağzı iyice örtülür ve bahçenin belirli bir köşesine gömülür. Üstü toprakla örtülmeden önce, kap bir tahta parçasıyla koruma altına alınır. Toprağın altındaki değişmeyen ısıda sinirliot-şeker karışımı mayalanmaya başlar. Sekiz hafta sonra kap topraktan çıkarılır, oluşan şurup kısaca kaynatılır ve soğuduktan sonra şişelere veya kavanozlara aktarılır.

Ökseotu

Pazar, 04 Kasım 2007

Ökseotunun şifalı bitki olarak en önde gelen özellikleri, kan basıncını dengeleyici ve kan dolaşımını düzenleyici etkileridir. Herkesin yılda altı haftalık bir ökseotu kürü uygulamasını öneriyoruz. İlk üç hafta boyunca günde 3 bardak, iki hafta boyunca günde 2 bardak ve son bir hafta boyunca da günde 1 bardak ökseotu çayı içilmelidir. Bu kürden sonra kan basıncı ve kan dolaşımı normalleşmiş olacaktır.

Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış ökseotu, orta boy bir bardak dolusu soğuk suda 12 saat demlendikten sonra ısıtılır ve süzülür. Kullanım kolaylığı bakımından, günlük çay miktarı bir kerede demlenir ve temiz bir termosta muhafaza edilir. Aksi halde, çabucak soğuyacak olan çayın sıcak su banyosunda (benmari) ısıtılması gerekir.

Öksürükotu

Pazar, 04 Kasım 2007

Öksürükotu, öksürüğe karşı kullanılan en eski bitkidir. Eski Yunanlılar bile, astımı yatıştırabilmek için, yakılan bitkinin dumanını içlerine çekerlermiş. Bitki 15 cm kadar yükselir, çok köşeli yaprakları ve altın sarısı çiçekleri vardır. Daha mart ayında topraktan çıkmaya başlayan çiçekler ilkbahar müjdecisi olarak bilinir.

Öksürükotu öncelikle killi topraklarda ve dere kıyılarında yetişir. Ancak mayıs başlangıcında gelişmeye başlayan yapraklar, salatalara katkı olarak kullanılabilir, çünkü yüksek oranda C vitamini içerirler. Çay demlemede kullanılan çiçek ve yapraklar hızla küflenebilirler. Bu nedenle, toplandıktan hemen sonra 40 derece civarındaki bir ısıda iyice kurutulmalıdırlar. Çayın çok iyi süzülmesine özen gösterilmelidir.

Toplama: Çiçekler mart ve nisanda, yapraklar ise mayıs ve temmuzda toplanır.

Bitkilerin Kullanımı

Pazar, 04 Kasım 2007

Çay harmanlarında, karıştırılan bitkiler çok değişik hastalıklara karşı etkili olsalar bile kendinizi kesinlikle sınırlandırmaya kalkışmayınız! Şifalı bitkiler birbirlerine karşıt değildirler, yani birlikte kullanıldıklarında iyileştirici etkilerini karşılıklı olarak yok etmezler. Önerilen günlük çay miktarları da kesinlikle herhangi bir sorun oluşturmaz, çünkü böbreklerimizin günde ortalama iki litre sıvıya ihtiyacı vardır. Ama sırf bu yüzden, aşırı dozajlarla hazırlanan litrelerce bitki çayı içmenin de doğru bir tarafı yoktur. Şifalı bitkiler ölçülü kullanılmalıdır.

Çaylarda veya banyolarda aşırı miktarda bitki kullanımı kişiye hiçbir kazanç sağlamaz. Bitkilerimizle aramızda oluşturabileceğimiz özel ilişkiler ise çok önemlidir. Hastalığın sizi ruhsal ve bedensel boyutta tam anlamıyla ele geçirmesini kabullenmek yerine, bedeninizle daha yakından ilgilenin, bedeninizde olup bitenleri duyumsamaya çalışın, iyileşmenin yollarını araştırın ve o yolları açmaya çalışın. Şifalı bitkilerin ölçülü kullanımı kadar, şifalı bitkilerle aranızda geliştireceğiniz olumlu ilişkiler de önemlidir.

Reçetelerde önerilen bitki miktarları, eczanelerden veya güvenilir bitki satıcılarından satın alacağınız kurutulmuş bitkiler için geçerlidir. Taze bitki toplamayı becerebilenler ise (taze bitkiler kurutulmuşlara göre çok daha etkilidir), bir bardak çay hazırlamak için, bir elin parmak uçları ile tutulabilecek kadar ince kıyılmış bitki kullanabilirler. Büyük bir elin kavrayabileceği fazladan birkaç yaprak parçasının pek önemi yoktur. Çok daha önemli ve öncelikli özellik, çay demlemek için önerilen ayrıntılara uyulmasıdır. Çay hazırlanırken bitkiler kesinlikle kaynatılmamalıdır, aksi halde iyileştirici etken maddeler yok edilmiş olur! Bitki katkılı bir tam veya yarım banyodan sonra terlemek ise, iyileşme yolunda olunduğunun başlıca belirtisidir.

Bitkilerin Saklanmas

Pazar, 04 Kasım 2007

Bitkiler elden geldiğince tazeyken kullanılmalıdır. Ölçülü bir biçimde toplanan bitkilerin bir bölümü ise kış aylarında kullanılmaya hazırlanır. Güneşli havada toplanan bitkiler eve getirildiğinde, kesinlikle yıkanmadan, ince kıyılır ve kurutulur. İnce kıyılan bitkiler bu amaçla temiz örtülerin veya kağıtların üstüne yayılarak, gölge ve havadar bir ortamda kurumaya bırakılır. Bitkiler tam anlamıyla kuruduğunda, karton kutulara, kesekağıtlarına veya koyu renkli cam kavanozlara doldurulur. Teneke kutular, plastik kaplar veya torbalar bu iş için uygun değildir. Toplanan bitki, çay yapımı için bir sonraki mevsime kadar yeterli olmalıdır. Geçen bir yılın sonunda elde kalan bitkiler banyo katkısı olarak da başarıyla kullanılabilir.

Önemli uyarı: Reçeteler, çaylar, tentürler ve bitki banyoları yararlı olmadığında, kişinin evinde ve çalışma yerinde geopatik enerji alanlarının varlığı araştırılmalıdır. İki ellerinin arasına aldıkları bir çatal değnekle su veya maden arayıp bulabilen kişiler bu amaç doğrultusunda görevlendirilebilirler. Bu uzman kişinin yardımıyla, örneğin yatağın veya çalışma masasının bu olası enerji alanlarının dışına çıkarılması sonunda hasta kişide iyileşme hızlı bir biçimde başlayabilir.

Şifalı Bitkilerin Toplanması

Pazar, 04 Kasım 2007

Şifalı güçleri kurutulmuş hemcinslerine göre çok daha üstün olan taze bitkiler, şubat sonu ile ekim sonu arasındaki zaman içinde toplanabilir. Pek sert geçmeyen kış aylarında hatta, sinirliot, yoğurtotu veya yapışkanotu ve kırlangıçotu gibi bitkiler hala toplanabilir.

Kurutulacak bitkiler, mümkün olduğunca güneşli günlerde toplanmalıdır. Bunun nedeni yalnızca, güneşli havada yapılan bir yürüyüşün daha zevkli olabileceği değil, bitkilerin iyileştirici güçlerinin güneşli havalarda doruğa ulaşıyor olmasıdır. Ayrıca, topladığınız bitkilerin endüstri bölgelerinden ve yoğun trafiği olan yollardan “uzakta gelişmiş temiz bitkiler olmasına özen gösteriniz. Bitkiler toprağın en az iki parmak üstünden kesilmeli, kökleriyle birlikte sökülmemelidir! Bitkileri eve taşımak için en uygun olanı bir sepet, file, bez torba veya kağıt torbalardır. Plastik torbalar kullanılmaz. Çünkü hava almayan plastik torbanın içindeki bitkiler hemen bozulur ve sağlıklı bir biçimde kurutulamazlar. Ve bir rica daha; bitki toplarken ölçüyü kaçırmayın!

Bazı çok güzel alanları ve ender bitkileri koruyabilmek için onların bazen koruma altına alındığını ve bu bölgelerde bitki toplamanın yasak olduğunu unutmayınız. Bu tür yasaklara uymalısınız!

Şifalı Bitkilerin Belirlenmesi

Pazar, 04 Kasım 2007

Şifalı bitkileri doğada aramaya çıktığınızda, sağlığınıza önemli bir katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Çünkü artık sıkışık kent merkezlerinden ve yoğun trafik akışından uzaktaki temiz bir doğada hareket ediyorsunuz. Bu hareketliliği bedeninizin ne kadar yararlı bulduğunu ve uzun gezintileri ne kadar özlediğini zamanla anlamaya başlayacaksınız. Şifalı bitkilerle henüz yeni tanışmakta olan kişiler, öncelikle doğayı tanımaya ve anlamaya çalışmakla yetinmelidirler. Belirtilmiş olan bölgelerde şifalı bitkileri arayın, onları belirlemeye çalışın ve böylece onların yaşam alanlarını tanıyın.

Karar verme yeteneğine tam olarak güvenemeyen kişiler, konu uzmanlarının yönetiminde gerçekleştirilen bitki arama turlarına katılarak, bitki toplama pratiği edinmeye çalışmalıdırlar. Bu davranış yalnızca kişilerin sağlığı açısından değil, doğanın dengesi ve sağlığı açısından da önemlidir. Bazı bitkiler, doğayı koruma yasalarıyla koruma altına alınmış olabilir veya şifalı bitkilere çok benzeyen yararsız bitkiler boş yere toplanabilir. Ancak, aradığınız bitkiyi çok iyi tanıdığınıza inandığınızda bitki toplamaya çıkmalısınız.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol