hastalıkların tanısı tedbir ve çözümleri - Ana Sayfa
   
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Gazete
  ağrılar
  alerji
  Alternatif TIP
  anatomi
  anne ve çocuk
  aromaterapi
  besinler
  beslenme ve diyet
  cerrahi
  çocuk sağlığı
  dahiliye
  deri hastalıkları
  diş sağlığı
  diyabet
  diyet
  diyet yemekleri
  egzersiz
  göz sağlığı
  kalp sağlığı
  kanser
  nöroloji
  ortapedi
  psikiyatri
  şifalı bitkiler
  Forum

duyurular
 

Hamilelikte Şampuana Dikkat!

Pazar, 04 Kasım 2007

Fareler üzerinde deneyler yapan bilimadamları, şampuan, saç kremi, cilt bakım ürünleri ve makyaj malzemelerinde bulunan fatalat maddesinin, ceninin gelişimi sırasında erkeklik hormonu testosteron seviyesini düşürdüğünü,bunun da cinsel organ bozukluklarına, sperm sayısında düşüşe ve kısırlığa yol açabildiğini gözledi. Bilimadamları, birçok saç ve cilt bakım ürününde bu maddenin adının içindekiler bölümünde yer almadığını ifade etti.

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapıldı

Pazar, 04 Kasım 2007

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapıldı

MADDE 1 ? 6/7/2005 tarihli ve 25867 sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

?Bakanlık kadrolarında memur statüsünde görev yapmakta iken ücretsiz izne ayrılarak sözleşmeli statüde aile hekimi veya aile sağlığı elemanı olan personel kendisinin vazgeçmesi veya herhangi bir suretle sözleşmesinin sona ermesi halinde, ücretsiz izine ayrıldığı görevine kadro veya personel dağılım cetveli fazlalığına bakılmaksızın geri döner. Aile Hekimliği uygulaması nedeniyle ücretsiz izne ayrıldığı birimin kaldırılması halinde ise bu birimin bulunduğu İlçe Sağlık Grup Başkanlığına atanır. Memuriyet görevine geri dönen personelin; personel dağılım cetvelinde açık olan ve doluluk oranlarına göre ihtiyaç duyulan kadrolardan birisine, memuriyet görevine başlamasından itibaren 30 gün içinde kendisinin talep etmesi ve İl Sağlık Müdürlüğünün de uygun görmesi ile bir defaya mahsus olmak üzere aynı il içinde yer değiştirme suretiyle ataması yapılabilir. Bu şekilde görevine geri dönen personel daha sonraki iş ve işlemleri için Bakanlık atama ve nakil mevzuatına tabi olur.?

MADDE 2 ? Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan (EK-1)?in 2 nci maddesi ekteki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 3 ? Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 ? Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.

EK-1

?Madde 2 ? Aile Hekimliği uygulamasına geçilen illerde aşağıdaki düzenlemelere göre yerleştirme yapılır.

A) Sözleşme ile çalıştırılacak aile hekimleri:

I) İlk yerleştirme

a) Kamu görevlisi olan tabip ve uzman tabiplerin yerleştirilmeleri:

Kadrosu veya pozisyonu pilot ilde olmak şartı ile, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan aile hekimliği uzmanı tabipler ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabip/diğer uzman tabiplerden başvuru yapanlar, iki grup halinde hizmet puanına göre sıralanır. İl düzeyinde belirlenen aile hekimi çalışma bölgelerine, başvuranlar arasında en yüksek hizmet puanı olan personelden başlamak üzere önce aile hekimliği uzmanı tabipler, bunların tamamlanmasından sonra tabip/diğer uzman tabipler tercihlerine göre yerleştirilir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıp, aile hekimliği eğitimi alarak sertifika sahibi olan ve birinci aşama uyum eğitimi verdiğini belgeleyen uzman tabip ve tabiplerin, eğitici olarak katıldığı her bir eğitim bu Yönetmeliğin ekinde yer alan (EK-2)?deki tabloya göre ek puanlamaya tâbi tutulur. Eğitimden kazanılan ek puanlar sadece aile hekimliği ilk yerleştirmelerinde kullanılmak üzere hizmet puanına eklenir.

İlk yerleştirmeye müracaat edenlerden boş pozisyonlara yerleştirilmeyenler yedek listeye kaydedilir. Yedek listeye ilk yerleştirmeden sonra ilave yapılmaz.

Pilot ilde İl Sağlık Müdürü, Müdür Yardımcısı ve Şube Müdürü olarak görev yapan tabip ve uzman tabipler aile hekimliğine başvurmaları halinde, yukarıdaki düzenlemelere göre sıralamaya tabi tutulur. Bunlardan hizmet puanına göre yerleştirilme hakkı elde etmesine rağmen idari görevlerinden ayrılmaları uygun görülmeyenler ile yedek listede yer alanların bu maddedeki düzenlemelere göre hakları saklı tutulur.

b) Kamu görevlisi olmayan uzman tabip ve tabiplerin yerleştirilmeleri:

Pilot ilde Bakanlık personel dağılım cetveline göre yeterli sayıda pratisyen tabip bulunmaması veya aile hekimi pozisyonlarının doldurulamaması halinde Valilik kamu görevlisi olmayan tabip ve uzman tabiplerden aile hekimi olarak çalıştırılmak üzere ihtiyaç duyulan sayıyı belirleyerek Bakanlıktan talepte bulunur. Bütçe imkanları değerlendirilerek, Bakanlığın önerisi ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile Valilikçe ihtiyaç bildirilen sayıdan karşılanabilecek pozisyon adedi belirlenir. Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki şartları taşıyıp kamu görevlisi olmayan uzman tabip ve tabiplerin başvuruları alınır ve prim ödenmek suretiyle kamu sektörü dışında çalıştıkları süreler de dahil hizmet puanları hesaplanır. Bu hizmet puanı sadece aile hekimliği ilk yerleştirme ve nakillerinde geçerlidir. Başvuru sayısının belirlenen pozisyon adedinden fazla olması halinde, öncelikle aile hekimliği uzmanı tabipler, bunların tamamlanmasından sonra diğer uzman tabip ve tabipler hizmet puanı en yüksek olanlardan başlamak üzere tercihlerine göre yerleştirilir.

c) Pilot il dışından yerleştirme:

Pilot ilde sözleşmeli aile hekimliği pozisyonlarının doldurulamaması halinde Bakanlık diğer illerden sözleşmeli aile hekimi istihdam edebilir. Bu amaçla belirlenen boş aile hekimliği pozisyonları Bakanlığın internet sitesinde duyurulur. Müracaat eden ve görev yaptığı kadrodan ücretsiz izinli sayılmasına Bakanlık veya kurumunca muvafakat verilen memurlar ile sözleşmeli statüsünden ayrılacak olanlar arasından, en yüksek hizmet puanı olan personelden başlamak üzere önce aile hekimliği uzmanı tabipler, bunların tamamlanmasından sonra tabip ve diğer uzman tabipler tercihlerine göre yerleştirilir.

Bu personel devlet memuru ise kadroları illerinde kalarak ücretsiz izinli sayılır, sözleşmeli statüde ise aile hekimliği mevzuatı ile sözleşmeli personele tanınan haklar saklı tutulur. Söz konusu personel aile hekimliği mevzuatına göre görev yapar ve bu mevzuatın dışındaki gerekçelerle sözleşmesi feshedilemez. Bu durumdaki devlet memuru uzman tabip ve tabipler talepleri halinde ilgili mevzuatına göre kurum içi naklen atanarak, kadroları yeni atandıkları ilde kalmak suretiyle veya başka kamu kurumuna atanmaları ve yeni kurumlarından ücretsiz izine ayrılma belgesini atama tarihinden itibaren 10 gün içinde ibraz etmeleri halinde, aynı pozisyonda sözleşmeli aile hekimliği görevine devam ederler.

d) İlk yerleştirmede yukarıdaki alt bentler halinde sıralamaya göre yerleştirme yapılır. Ancak yeni talep olması halinde bir alt bentteki yerleştirme usulüne geçilmeden önce en az beş gün süreyle Bakanlığın internet sitesi üzerinden duyuru yapmak suretiyle aynı alt bent hükümlerine göre ikinci veya üçüncü defa ek yerleştirme yapılabilir. Buna rağmen doldurulamayan pozisyonlar için Bakanlık mevzuatına göre diğer atama usulleri uygulanabilir.

II ) Pilot ilde pozisyon boşalması veya yeni pozisyon açılması

Pilot ilde herhangi bir nedenle aile hekimliği pozisyonlarında boşalma olması veya nüfus hareketleri gibi nedenlerle yeni pozisyonların ihdası yapıldığında, aşağıdaki sıralamaya göre nakil veya yerleştirme yapılır.

a) Askerlik dönüşü veya doğum sonrası bir defalık tercih hakkı bulunan aile hekimleri,

b) Pilot ilde sözleşmeli aile hekimi olarak görev yapanlar, aile hekimi olma hakkını kazanmakla beraber idari görevlerinden ayrılmaları uygun görülmeyen il sağlık müdürü, müdür yardımcıları veya şube müdürleri, pilot ilde aile hekimi iken askerlik dönüşü veya doğum sonrası bir defalık tercih hakkını kullanmayan aile hekimleri,

c) Varsa yedek liste,

ç) Kadrosu veya pozisyonu pilot ilde olan aile hekimliği uzmanı tabipleri,

d) Kadrosu veya pozisyonu pilot ilde olan tabip/diğer uzman tabipler.

(a) grubunda bulunan aile hekimlerinde öncelik sıralaması askerlik veya doğum sonrası kamu görevine başlama tarihidir. Bu personele göreve başladığı zaman boş olan veya boş pozisyon olmaması halinde ilk boşalan pozisyon bir defaya mahsus olmak üzere teklif edilir. Personelin kabul etmesi halinde yerleştirme yapılır. Kabul etmemesi halinde ise yukarıdaki (b) grubunun kapsamına alınır.

(b) grubunun kapsamında bulunan personel için yerleştirme yapılırken, Bakanlığın internet sitesi üzerinden en az beş gün boş pozisyonun ilanı yapılır ve il içinde yer değiştirme talebi olan grup kapsamındaki personelin belirlenen yer, gün ve saatte yerleştirme toplantısında hazır bulunmaları duyurulur. Halen sözleşmeli aile hekimi olarak görev yapan personelin boş pozisyonları tercih etmesi halinde bu personelin boşalttığı pozisyonlar ile birlikte tüm yerleştirme işlemleri tek oturumda tamamlanır. Bu işlemler ilanda duyurulan gün ve saatte elektronik ortamda da yapılabilir.

Diğer gruplarda personel kendi içinde hizmet puanına göre sıralanır ve en yüksek hizmet puanı olan personelden başlamak üzere tercihlerine göre yerleştirme yapılır.

Pilot ilde boş pozisyonlar bu sıralamaya göre doldurulamaz ise bu maddenin (A) fıkrasının (I) numaralı bendinin (b) ve (c) alt bentleri uygulanmak suretiyle veya Bakanlık mevzuatına göre diğer atama usulleri ile yerleştirme yapılabilir.

Aile hekimliği çalışma bölgesinde göreve başlayan sözleşmeli aile hekimi, bu bölgede 6 ay çalışmadan aynı ilde başka bir aile hekimliği çalışma bölgesine nakil talebinde bulunamaz. Bu kısıtlama uygulamaya geçilen pilot ilde ilk 6 aylık dönemde uygulanmaz.

Sözleşmeli aile sağlığı elemanları:

Ebe, hemşire ve sağlık memurları (toplum sağlığı) kendilerinin talebi ve Bakanlık veya kurumlarının muvafakati ile aşağıdaki öncelik ve şartlar gözetilmek suretiyle sözleşmeli aile sağlığı elemanı olarak istihdam edilir.

a) Kadrosu veya pozisyonu pilot ilde olmak şartıyla kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve aile hekimince talep edilen ebe, hemşire veya sağlık memurları (toplum sağlığı),

b) Diğer iller kamu kurum ve kuruluş kadro veya pozisyonlarında görev yapan veya Bakanlık kadro veya pozisyonlarından unvanlarına göre ?A? hizmet grubu illerde görev yapan ve aile hekimince talep edilen ebe, hemşire veya sağlık memurları (toplum sağlığı).

Yukarıdaki (b) alt bendine göre istihdam edilen sözleşmeli aile sağlığı elemanlarına, bu maddenin (A) fıkrasının (I) numaralı bendinin (c) alt bendinin ikinci paragrafındaki hükümler uygulanır.

C) Görevlendirme:

Pilot ilde boş aile hekimi ve aile sağlığı elemanı pozisyonları görevlendirme suretiyle doldurulur. Farklı ilçeden görevlendirme yapılması halinde, görevlendirme süresi, personelin rızası olmadıkça altı ayı geçemez.

Değiştirilmiş Sağlık Yasası Onaylandı

Pazar, 04 Kasım 2007

03 Nisan 2007 Salı 22:12

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından onaylanan ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilen kanunlar şunlar:

- 5614 sayılı ?Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun?

- 5615 sayılı ?Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun?

- 5616 sayılı ?Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Şili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Savunma Sanayii, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Anlaşmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun?

- 5617 sayılı ?Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Etyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür, Eğitim, Bilim, Basın-Yayın, Gençlik ve Spor Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun?

- 5618 sayılı ?Deniz Emniyeti Komitesinin 82. Oturumunun 29 Kasım 2006-8 Aralık 2006 Tarihleri Arasında İstanbul?da Yapılmasına Dair Türkiye Cumhuriyeti ile Uluslararası Denizcilik Örgütü Arasında Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun?

- 5619 sayılı ?Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Arasında 2006 Yılı Tam Yetkili Temsilciler Konferansının Organizasyonu, Gerçekleştirilmesi ve Finansmanına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun bulunduğu Hakkında Kanun?

AİLE HEKİMLİĞİ

?Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun?, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından daha önce iade edilmiş ve TBMM?de bir kez daha görüşülerek iade gerekçeleri doğrultusunda tıbbi hizmetlerden kaynaklanan her türlü tazminat talebinin karşılanması için ?Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası? oluşturulması; Klinik şefi, klinik şef yardımcısı, başasistan ve asistan kadrolarına açıktan, atama izni alınmaksızın atama yapılması; Yabancı doktorların da Türkiye?de çalışmasına imkan tanınması ile anestezi uzmanı bulunmadığı hallerde anestezi teknisyenlerin ameliyatlara girmesini öngören maddeler çıkartılarak kanun yeniden kabul edilmişti.

Cumhurbaşkanı Sezer tarafından onaylanan ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilen 5614 sayılı ?Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, aile hekimliği ile ilgili yeni düzenleme yapılıyor. Buna göre, zorunlu hizmete tabi doktorlar bulundukları illerde sözleşmeli aile hekimi olarak çalışabilecek veya ihtiyaç halinde aile hekimliği uygulamaları için görevlendirilebilecek. Aile hekimliğinde alınan görevler de zorunlu hizmetten sayılacak. Aile hekimliğinde; birinci basamak sağlık kurumlarında görev alan doktorların, il içinde yerleri değiştirilebilecek. Özel kanunlarına göre meslek ve sanatlarını serbest olarak icra etme hak ve yetkisine sahip olanlar,istedikleri takdirde ve tazminat hakkından yararlanmamak şartıyla mesai saatleri dışında serbest olarak çalışabilecek. Bunlara, iş güçlüğü, iş riski ve teminindeki güçlük zamları veya bu mahiyetteki zamlar ödenmeyecek. Ancak, il sağlık müdürlüğü ve başhekimlik görevini yürütenler serbest olarak çalışamayacak. Askeri sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan başhekimler, serbest çalışma yasağına tabi olmayacak.

TIPTA UZMANLIK KURULU

Eğitim kurumlarına eğitim yetkisi verilmesi ve bu yetkinin kaldırılmasına ilişkin teklifleri karara bağlamak, uzmanlık ana dallarının rotasyonlarını belirlemek, uzmanlık sınavı jürilerini belirlemek, yabancı ülkelerde asistanlık yapanların bilimsel değerlendirmesini yapacak fakülteleri ve eğitim hastanelerini tespit etmek, tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüşler vermek, uzmanların gelişmeleri izlemesini sağlayıcı inceleme ve araştırmalar yapmak için Sağlık Bakanlığının sürekli kurulu niteliğinde ?Tıpta Uzmanlık Kurulu? oluşturulacak. Kurul; Bakanlık Müsteşarı, ilgili Genel Müdür ve 1. Hukuk Müşaviri, biri diş tabibi olmak üzere eğitim hastanelerinden Bakanlığın seçeceği 5; 4 tıp, bir de diş hekimliği fakültesinden YÖK?ün seçeceği birer, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve fakültesi, Türk Tabipler Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği birer üyeden oluşacak.

Kurul?a seçilecek asil ve yedek üyelerde uzman olmaları; ayrıca, en az 3 yıllık klinik veya laboratuvar şefi ya da profesör unvanına sahip bulunmaları şartı aranacak. Bakanlığın davetiyle yılda 2 kez toplanacak Kurul, meslek alanlarıyla ilgili konularda oy çokluğuyla karar alabilecek. Ancak, kurumların eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin toplantılarda, katılanların en az üçte iki çoğunluğu aranacak. Kurulun çalışma usul ve esasları Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenecek.

PERSONEL ÜCRETLERİ

Sözleşmeli personelin ücretleri, döner sermayenin yanı sıra genel bütçeden de karşılanabilecek. Sağlık Bakanlığı, ülkenin sağlıkla ilgili konularında danışma fonksiyonu yapmak üzere Sağlık Şurasına bağlı olarak danışma kurulu ile ihtisas komisyonları kurabilecek. Şura, danışma kurulu ve komisyonun çalışma usul ve esasları, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan yönerge ile belirlenecek.

SÖZLEŞMELİ PERSONELİN TAYİNİ

Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığından vize almak kaydıyla, sözleşmeli personel pozisyonlarını birleşme, nitelik değiştirme veya isim değişikliği gibi nedenlerle, il içinde olmak kaydıyla değiştirebilecek. Sözleşmeli personel; deprem, yangın, su baskını, yer kayması, çığ ve benzeri afetler, sıkıyönetim, olağanüstü hal, seferberlik ve savaş hali ile yılda bir ayı geçmeyen hizmet içi eğitim çalışmaları sırasında, doktor ve hemşireler diyaliz eğitimi amacıyla en fazla bir defa ve toplam 3 ayı aşmamak ve bu sürenin 4 katı mecburi hizmet yükümlüsü olarak çalışmayı taahhüt etmek koşuluyla pozisyonunun tahsis edildiği yer dışındaki birimlerde geçici olarak görevlendirilebilecek. Sözleşmeli personelin nakillerinde, çalışılan yerin özelliklerine göre hesaplanacak hizmet esas puanı dikkate alınacak.

Sigortalıya İlaç Ödemeleri

Pazar, 04 Kasım 2007

Türk Eczacıları Birliği (TEB ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasında imzalanan protokol ile bundan böyle Bağ-Kur çalışanı ve emeklisi, Emekli Sandığı emeklisi ile SSK çalışanı ve emeklisi TEB tarafından yurtdışından getirilen ilaçların ücretini artık kendileri ödemeyecek. Ödeme SGK tarafından yapılacak.

Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasında ?yurt dışında bireysel tedavi için reçete bazında ilaç temini protokolü? imzalandı.

Buna göre, Bağ-Kur çalışanı, emeklisi-eş ve çocukları, Emekli Sandığı emeklisi ile SSK çalışanı ve emeklisi, yurt dışı sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler yurtdışından TEB tarafından getirilen ilaçların ücretini artık kendileri değil, SGK ödeyecek.

Edinilen bilgiye göre, daha önce yurtdışından sadece çalışanlar için ilaç getirilebiliyor, bu ilaçların parasını da kişinin çalıştığı kurum ödüyordu. Ancak şimdi, bu protokolün Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve SSK emeklisi olan hastaları büyük bir sıkıntıdan kurtaracağı belirtiliyor.

Protokolün kapsamı şöyle:

?-1479 ve 2926 sayılı Kanunlara göre, sağlık yardımlarından yararlandırılanlar,

-506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanuna göre, iş kazası ve meslek hastalıkları ile hastalık ve analık sigortası kollarında belirtilen yardımlarından yararlandırılanlar

-2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa göre, iş kazası ve meslek hastalıkları ile hastalık sigortası yönünden sağlık yardımlarından yararlandırılanlar,

-4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre, 506 sayılı kanuna tabi olarak, çalışmakta iken, daha sonra işsizlik ödeneği almaya hak kazanan sigortalı işsizlerin kendileri, eşi ile bakmakla yükümlü olduğu çocukları, ana ve babaları,

-4046 sayılı Kanun kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar, bunların eşi ile bakmakla yükümlü olduğu çocukları, ana ve babaları,

-Diğer ülkelerle yapılan Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri kapsamında yer alan yurt dışı sigortalısı ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler,

-5434 sayılı Kanuna göre sağlık yardımlarından yararlandırılanlar.?

Endikasyon Dışı Kullanım

Pazar, 04 Kasım 2007

Sevgili Hekimler umarım işinize yarar

Bazı ilaçların tedavide endikasyon (ruhsatında belirtilen yarar) dışında kullanılabilmesi belirli şartlara bağlandı. Bu tür durumlarda reçetenin geri ödeme kurumlarınca karşılanabilmesi için gerekli başvuruyu artık hasta yerine ilgili hekim yapacak.

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünce, ilaçların endikasyon dışı kullanımına ilişkin bir genelge yayınlandı.

Genelgede, herhangi bir hastalığın tedavisinde sadece ilgili endikasyonda etkinliği ve güvenilirliği bilimsel olarak yeterli klinik çalışmalarla kanıtlanmış ve bu endikasyonda standart doz belirlenerek ruhsatlandırılmış ilaçların kullanılabileceğ ine işaret edildi.

Genelgede, ruhsatlı endikasyon dışı ve/veya standart dozların üzerinde ilaç kullanımıyla ülkede henüz ruhsatlandırılmamış ilaçların bireysel tedavi amacıyla yurt dışından getirtilerek kullanımının; tıbbi, etik, hukuki ve farmakoekonomik açıdan giderek büyüyen bir sorun haline geldiği belirtildi. Bu kapsamdaki ilaçlarla yapılan tedavilerin bazı bilimsel standartlara kavuşturulması ve Bakanlığın izni olmaksızın uygulanmaması gerektiği vurgulanan genelgede, bu uygulamalar için yapılacak müracaatlar belirli kurallara bağlandı.

Buna göre, standart dozla ve onaylı endikasyon dahilinde ilaç veya diğer tıbbi yöntemlerle tedavi seçenekleri bulunan hiçbir hastalıkta, endikasyon dışı ve/veya standart dozların üzerinde ilaç kullanımına izin verilmeyecek.

Ülkede mevcut standart tedavi seçeneklerinin tümü tüketilmişse endikasyon dışı ve/veya standart dozların üzerinde ilaç kullanımı hususundaki müracaatlar artık hasta yerine hastayı takip eden ilgili branştaki doktor tarafından yapılacak. Hasta, hasta yakını, eczacı veya başka şahıslarca yapılacak müracaatlar ile Bakanlıktan izin alınmadan yapılan bu tür uygulamalarla ilgili müracaatlar kabul edilmeyecek.

ENDİKASYON DIŞI KULLANIMDA İSTENECEK BELGELER

Belirtilen şartlara uyan endikasyon dışı ve/veya standart dozların üzerinde ilaç kullanımı için yapılacak müracaatlarda şu belgeler istenecek:

-Hastayı takip eden doktor tarafından imzalanmış, hasta ve kullanılmak istenen ilaç isminin ve teşhisin yer aldığı, kısaca talebi anlatan dilekçe,

-Hastayı takip eden doktor tarafından eksiksiz olarak doldurularak, kaşelenip imzalanacak ?Endikasyon Dışı İlaç Kullanım Talep Formu?,

-Sağlık Kurulu Raporu örneği,

-İlacın yer aldığı reçete örneği,

-Hasta tarafından okunarak imzalanmış Bilgilendirilmiş Olur Formu,

-Endikasyon dışı ve/veya standart dozların üzerinde kullanılacak ilacın, ilgili endikasyonda kullanımının ve çok sayıda hastada olumlu sonuçlarının (sağ kalım avantajı, ölüme yol açan klinik bulguların gerilemesi gibi) kesin olarak gösterildiği, spesifik ve bilimsel hakemli dergi veya ?textbook?lardan alınmış literatür bilgisi örnekleri,

-Epikriz (hastanın hastalığı, teşhis ve tedavisiyle ilgili her türlü bilgiyi içeren belge) veya hastane çıkış özeti,

-Bakanlıkça gerekli görülen durumlarda hastaya klinik özelliklerinden dolayı yapılmış özel laboratuvar tetkik sonuçları.

MÜRACAAT GEREKMEYENLER

Prospektüslerinin güncellenmemesi nedeniyle ruhsatlı endikasyonları dışında algılanan ancak standart tedavi seçeneği olarak kabul edilerek Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğindeki hasta katılım payından muaf ilaçlar listesinde spesifik hastalıklara ait madde başlıkları altında yer alan ilaçlar için bu işlemler gerekmeyecek.

Endikasyon dışı ve/veya standart dozların üzerinde ilaç kullanımları için yapılan müracaatlar, Bakanlığın oluşturacağı bilim komisyonları tarafından güncel bilimsel veriler ışığında değerlendirilecek. ?Uygun değildir? şeklinde sonuçlanan müracaatlara verilen cevaplarda gerekçe belirtilecek.

Endikasyon dışı ve/veya standart dozların üzerinde ilaç kullanımıyla ilgili olarak olumsuz cevaplanan dosyalar, yeni literatür bilgileri eklenmesi durumları dışında tekrar başvurulması halinde bir önceki başvuru tarihinin üzerinden 3 ay geçmeden yeniden değerlendirilmeye alınmayacak.

İzin, hastanın ilerleyen veya değişen klinik durumundan dolayı geri alınabilecek, doz veya uygulama süresi değiştirilebilecek. Herhangi bir hasta için düzenlenen ilaç kullanım izinleri benzer teşhisteki fakat farklı klinik durumlardaki diğer hastalara emsal teşkil edemeyecek.

YURT DIŞINDAN GETİRİLECEK İLAÇLAR

Yurt dışından reçete bazında şahsi tedavi için getirtilecekler, ilgili endikasyonda etkinliği ve güvenilirliği yeterli klinik çalışmayla gösterilmiş ve bu endikasyonda standart dozu belirlenerek başka ülkelerde ruhsatlandırılmış ilaçlar olabilecek.

Söz konusu izinlerle tedavi uygulanan hastaların klinik-laboratuvar durumları ve bu tedaviye bağlı ilaç yan etkileri, hastayı takip eden doktor tarafından 3 ayda bir Bakanlığa yazılı olarak bildirilecek. Hasta vefat etmişse ölüm sebebinin izah edildiği rapor, yine hastayı takip eden doktor tarafından düzenlenerek Bakanlığa gönderilecek.

Aile Hekimliği Zorunlu Hizmet Olarak Sayılacak

Pazar, 04 Kasım 2007

Aile hekimliği zorunlu hizmet olarak sayılacak

?MADDE 3- Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek 5 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.?

?Devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmakta olan personel, bulundukları ilde sözleşmeli aile hekimi olarak çalışabilirler veya ihtiyaç halinde aile hekimliği uygulamaları için görevlendirilebilirler. Bu personelin aile hekimliğinde geçen süreleri Devlet hizmeti yükümlülüğünden sayılır. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde bu uygulamadan kaynaklanan nedenlerle birinci basamak sağlık kuruluşlarında görev yapan Devlet hizmeti yükümlüsü personelin il içinde görev yeri değiştirilebilir.?

Yabancı doktorların Türkiye?de çalışmasına olanak sağlayan tasarıya, TBMM Genel Kurulu?nda aile hekimliğinin zorunlu hizmetten sayılmasını öngören madde eklendi.

Buna göre, zorunlu hizmete tabi doktorlar bulundukları illerde sözleşmeli aile hekimi olarak çalışabilecek veya ihtiyaç halinde aile hekimliği uygulamaları için görevlendirilebilecek. Aile hekimliğinde alınan görevler de zorunlu hizmetten sayılacak. Aile hekimliğinde görev alan ve birinci basamak sağlık kurumlarında görev alan doktorların il içinde yerleri değiştirilebilecek. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, bu yıl aile hekimliği uygulamasını 27 ile çıkaracaklarını, uygulamaya göre de bir kanun değişikliğine gideceklerini söyledi.

Tedavi Süreleri Ve Raporlar Hakkında

Pazar, 04 Kasım 2007

Danıştay Beşinci Dairesi Başkanlığı?nın 08.11.2006 tarihli ve 2006/4054 esas numaralı kararı sonrasında Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği?nin bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmıştı.

Bu gelişmelerin ışığında; Emekli Sandığı, Bağ-kur ve SSK Sağlık İşleri İzmir İl Müdürlüğü Yetkilileri ile görüşülmüş ve aşağıdaki konulara açıklık getirilmiştir.

* Ayaktan tedavilerde 12.4. maddede belirtilen durumlar dışında (yanık tedavileri, anemi, reflü ve GIS ülseri tedavileri hariç); bir reçetede en fazla 4 (dört) kalem ilaç ve her kalem ilaçtan bir kutunun (parenteral ve topikal formlar hariç) bedeli ödenecektir.

[ Reçetede yer alan ilacın , hekim tarafından belirtilmesi ve uygun teşhislerin bulunması durumunda, küçük ambalajları mevcut olsa bile reçetede belirtilen büyük formları ödenecektir. Örneğin; A ilacının 10 tabletlik, 14 tabletlik ve 20 tabletlik formları mevcutken, hekim tarafından 20 tabletlik formu reçetede belirtilmesi koşulu ile 20 tabletlik formu ödenecektir. Sadece ?antienflamatuar ve antiromatizmal? ilaçlar ?küçük ambalaj? kısıtlaması kapsamında olduğu için bu uygulamanın dışındadır.

* Reçetede yer alan enjektabl formları ve yatan hasta reçetelerinde ?beş günlük doz? geçerlidir.

Menopoz ve disfonksiyonel uterin kanamalarda; Kadın Hastalıkları ve Doğum, Aile Hekimliği Uzmanı, İç Hastalıkları Uzmanı, Ortopedi, Fizik Tedavi ve Rehabilistasyon Uzmanlarınca (Kadın Hastalıkları ve Doğum, Aile Hekimliği Uzmanlarınca çıkarılmış rapora istinaden Tüm Hekimlerce) reçete edilmesi durumunda 3 (üç) aylık dozda ilaç verilebilir.

* Yanık tedavilerinde, anemilerde, reflüde ve GIS ülserlerinde; yalnız Dermatoloji Uzmanlarınca reçete edilebilen oral retinoidlerde (izotretionin, asitretin), Yatış sonrasında taburcu edilen hastaların idame tedavisi için düzenlenen reçetelere, hekim tarafından tedavi süresi belirtilmek kaydıyla, en fazla 1 (bir) aylık dozda ilaç verilebilir.

* İlaç Muafiyet Raporlarında;

T.C.Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü?nün 29.01.2007 tarih 1570 Sayılı Genelgesinin 9.maddesi gereğince,

13 Şubat 2007 tarihinden sonra çıkacak tüm raporlarda ilaç veya etken madde isimleri yer alacaktır (Bu konuyla ilgili olarak Odamızca Sağlık Bakanlığı?na gerekli başvuru yapılmış olup, değişiklik olması durumunda duyuru yapılacaktır.)

Diğer kurumlarda eski raporlar kullanım süresi sonuna kadar geçerli olup;

Sadece SSK?da; daha önce çıkarılmış raporlarda Ek-2/C listesi dışında ilaç ismi aranmamaktadır. 15 Mayıs 2006?dan önce çıkarılmış raporlarda ilaç veya etken madde ismi bulunsa bile hastalıkla ilgili rapor kapsamına giren tüm ilaçlar için geçerlidir. Ancak, 15 Mayıs 2006?dan sonra çıkarılmış raporlarda ilaç veya etken madde ismi mevcut ise rapor sadece o ilaçları kapsamaktadır.

* SSK evraklarının teslim adresi Menderes Cad. No: 20 (Eski Buca Sağlık Meslek Lisesi)

Buca olarak değiştirilmiştir.

Ancak;

Kan Ürünü Reçeteleri, her Çarşamba

Yurt Dışı ve İade Reçeteleri, her ayın 10-11-12?sinde

Konak?ta bulunan SSK Sağlık İşleri İzmir İl Müdürlüğü?ne teslim edilecektir.

* Yeşil Kart reçetelerinin önyüzüne işlem numarası ve arkasına hastanın TC Kimlik Nosu yazılacak ve eczane kaşesi basılıp, imzalanacaktır.Tüm kurumlarda sistemden provizyon alınanlar dışında verilen eşdeğer ilaçlar için, eşdeğer kaşesi basılıp imzalanacaktır. Bilgilerinize önemle rica olunur.İZMİR ECZACI ODASI

Kurum Ödemeleri Hakkında

Pazar, 04 Kasım 2007

Kurum Ödemeleri Hakkında

05 Şubat 2007YEŞİL KART VE KONSOLİDE BÜTÇE ÖDEMELERİ İLE İLGİLİ OLARAK MALİYE BAKANLIĞI BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRÜ NACİ AĞBAL?DAN ALINAN BİLGİ ŞU ŞEKİLDEDİR: Yeşil kart ödemeleri için 152 milyon YTL Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına gönderilmiştir. Bu hafta sonuna kadar gönderilmiş olan tutarın illere dağılımı yapılacak ve 2006 yılına ait yeşil kart ödemeleri tamamlanacaktır. Konsolide bütçeye tabi kurumların eczanelere yapacağı ödemeler için bugün itibariyle Muhasebe Birimlerine ödeme çıkartılmaya başlanacak; önümüzdeki hafta sonuna kadar da eczane ödemeleri yapılacaktır.

Tbmm Sağlık Komisyonu 5 Maddenin Tamamını Yasadan Çıkardı

Pazar, 04 Kasım 2007

TBMM SAĞLIK KOMİSYONU CUMHURBAŞKANININ İADE ETTİĞİ 5 MADDENİN TAMAMINI YASADAN ÇIKARDI?

<b>TBMM SAĞLIK KOMİSYONU CUMHURBAŞKANININ İADE ETTİĞİ 5 MADDENİN TAMAMINI YASADAN ÇIKARDI?</</b> TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, yabancı doktorların da Türkiye?de çalışmasına imkan tanıyan kanunun, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer?in iade ettiği 5 maddesini, iade gerekçelerine katılarak kanun metninden çıkardı.

Erdöl, Sezer?in iade gerekçesinin okunmasının ardından, kanunun, tıbbi hizmetlerden kaynaklanan her türlü tazminat taleplerinin karşılanması için ?zorunlu mali sorumluluk sigortası? oluşturulmasını öngören 1. maddesi;

Kklinik şefi, klinik şef yardımcısı, başasistan ve asistan kadrolarına açıktan, atama izni alınmaksızın atama yapılmasını öngören 2. maddesi;

Yabancı doktorların da Türkiye?de çalışmasına imkan tanıyan 6. ve 8. maddeleri ile anestezi uzmanı bulunmadığı hallerde anestezi teknisyenlerin ameliyatlara girmesini öngören 7. maddesinin kanun metninden çıkarıldığını açıkladı.

Konuyla ilgili Hürriyet?in haberi

Hükümet Sezer?i haklı buldu

ANKA-Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer?in TBMM?ye iade ettiği, ?Yabancı Doktorların Türkiye?de çalışmasına olanak sağlayan? yasa tasarısı hükümet tarafından geri çekildi.

TBMM Sağlık Komisyonu?nda, Sezer?in veto gerekçeleri ele alındı. Erdöl, veto gerekçeleri ile ilgili Hükümetin görüşünü sorunca Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünüvar, ?Veto gerekçelerine saygı duyuyoruz, katılıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı?nın haklı buluyoruz. Maddelerin çıkarılmasını istiyoruz? dedi.

TBMM Sağlık Komisyonu AKP Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl Başkanlığı?nda toplandı. Komisyon, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer?in TBMM?ye bir kez daha görüşülmesi istemiyle iade ettiği, ?Yabancı Doktorların Türkiye?de çalışmasına olanak sağlayan? yasa?nın 1,2,6,7 ve 8. maddelerini ele aldı.

Erdöl, veto gerekçeleri ile ilgili Hükümetin görüşünü sorunca Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünüvar, ?Veto gerekçelerine saygı duyuyoruz, katılıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı?nın haklı buluyoruz. Maddelerin çıkarılmasını istiyoruz? dedi.

Komisyon Başkanı Erdöl ise bunun üzerine, ?Sayın Cumhurbaşkanı öyle güzel gerekçeler göstermiş ki, kendimi katılmak zorunda hissettim? dedi.

Hükümetin maddeleri çekmesine Anavatan Ankara Milletvekili Muzaffer Kurtulmuş da destek verirken, CHP?li Sami Tandoğdu, ?Ben maddelerin görüşmeleri sırasında tüm bu gerekçeleri size teker teker anlattım. Sözümün dinlenmesi için Cumhurbaşkanı mı olmalıyım?? diye konuştu.

Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cevdet Erdöl, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın yabancı doktorlara sıcak baktığı hatırlatılınca, ?Ben de sıcak bakıyorum. Yabancı doktorlar Türkiye için yararlı olur. Biz 14 Mart?ı Tıp Bayramı olarak kutluyoruz. Osmanlı döneminde, yabancı hekime Osmanlı Paşası üniforması giydirilmiş ve Tıp Fakültesi açtırılmıştı? diye kaydetti.

Erdöl, tasarının Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra tekrar getirileceği iddialarıyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Müsteşar Ünüvar da bundan haberinin olmadığını söyledi.

?YANLIŞTAN DÖNÜLMESİ BİZİ MEMNUN EDER?

Türk Tabipleri Birliği (TT Başkanı Gençay Gürsoy ise konuyla ilgili ANKA?ya yaptığı açıklamada, Yabancı Doktorların Türkiye?de çalışmasına olanak sağlayan? yasa tasarısının hükümet tarafından geri çekilmesinin sağduyuya doğru bir işaret olarak algılanabileceğini belirtti. ?Zaten uygulamaya geçirilmesi yanlış bir adım olurdu. Yanlıştan dönülmesi hepimizi memnun eder? dedi.

Hürriyet

İPTAL EDİLEN MADDELER

MADDE 1- 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

?Zorunlu malî sorumluluk sigortası

EK MADDE 9- Tıbbî hizmetlerden kaynaklanan her türlü tazminat taleplerinin karşılanmasını teminen;

a) Serbest olarak mesleğini icra eden tabipler kendileri için,

b) Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden personele ödeme yapılan kamuya ait döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşları ile özel hukuk kişilerine ait sağlık kurum ve kuruluşları çalıştırdıkları tabipler için,

zorunlu malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.

(b) bendi kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan tabipler için çalıştıkları kurum ve kuruluşça yaptırılan sigorta, ilgili tabibin mesleğini serbest olarak icra etmesi hâlini kapsamaz.

Sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabiplerin zorunlu malî sorumluluk sigortasının yaptırılmasından, ilgilinin çalıştığı sağlık kurum ve kuruluşunun amiri birinci derecede sorumludur.

Bu Kanunla getirilen zorunlu sigorta kapsamındaki bilfiil veya hâl sebebi ile sigorta yaptıranın tazminata mahkûm edilmesi hâlinde; sigorta yapan, zorunlu malî sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde tazminatı doğrudan zarar görene öder.

Sigorta primleri ve tarifeler

EK MADDE 10- Kamuya ait döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan tabiplerin bu Kanun ile getirilen zorunlu malî sorumluluk sigortası primlerinin yüzde ellisi kurum ve kuruluşa ait döner sermaye gelirlerinden; yüzde ellisi ise bizzat sigortalının döner sermaye ek ödemesi payından karşılanır. Askerî sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tabiplere döner sermayeden ek ödeme yapılıncaya kadar primlerinin tamamı, döner sermayeden karşılanır.

Kamu kurum ve kuruluşları dışındaki kurum ve kuruluşlarca istihdam edilen tabiplerin sigorta primleri istihdam eden veya işverence karşılanır. Bu maddenin birinci fıkrasındaki yüzde ellilik pay ve üçüncü fıkrasındaki hâl istisna olmak üzere, sigortalılar için ödenen sigorta primi hiçbir isim altında ve hiçbir şekilde sigortalının maaş ve sair malî haklarından kesilemez, bu yolda hüküm ihtiva eden sözleşme yapılamaz.

Bir tabibin kusuru sebebiyle, o tabip için emsallerine göre daha yüksek prim ödenmesi hâlinde, aradaki fark ilgili tabibin döner sermaye gelirinden kesilmek suretiyle karşılanır.

Zorunlu malî sorumluluk sigortasına ilişkin genel şartlar Hazine Müsteşarlığınca, tarife ve talimatlar ise Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça, Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak belirlenir ve Resmî Gazetede yayımlanır.

Sigorta yapma yetkisi

EK MADDE 11- Bu Kanun ile getirilen zorunlu malî sorumluluk sigortası, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça ilgili dalda ruhsat verilmiş sigorta şirketleri tarafından yapılır.

Sağlık Bakanlığı, kamuda görevli tabiplerin en uygun şartlarda sigortalanabilmesini teminen, birinci fıkrada belirtilen sigorta şirketleri arasından prim ve teminat kapsamı bakımından en uygun taahhütte bulunan bir veya birden fazla sigorta şirketini bir yıllık süre ile yetkili kılmak için kamu ihale mevzuatına göre ihaleye çıkabilir. Bu durumda, kamuda çalışan tabiplerin zorunlu malî sorumluluk sigortası, sadece bu ihale neticesinde tespit olunacak sigorta şirketince yapılabilir.

Para cezası

EK MADDE 12- Bu Kanunda öngörülen zorunlu malî sorumluluk sigortasını; kendileri yaptırmak zorunda oldukları hâlde yaptırmayan tabiplere ve çalıştırdıkları tabipleri sigorta ettirmek zorunda olanlardan, bu sigortayı yaptırmayanlara sigorta yaptırmadığı süre için ödemesi gereken primin beş katı idarî para cezası verilir. Bu para cezası, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunundaki usûl ve esaslara tâbidir.

Kamu kurum ve kuruluşlarında, sigorta yaptırılmamasından dolayı verilen idarî para cezasından o kurum ve kuruluşun amiri şahsen sorumludur.?

MADDE 2- Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

?Klinik şefi, klinik şef yardımcısı, başasistan ve asistan kadrolarına, açıktan atama izni alınmaksızın ilgili mevzuatı çerçevesinde atama yapılır. Şef ve şef yardımcılığı sınavı, Sağlık Bakanlığınca yılda bir yapılır. Bu sınava, tıpta uzmanlık unvanını kazanmış, orijinal bilimsel araştırma ve yayınlar yapmış ve Üniversitelerarası Kurulca merkezî sistemle hazırlanacak bir yabancı dil imtihanını başarmış bulunan adaylar, gerekli belge ve yayınlar ile birlikte uzmanlık alanını bildirerek başvururlar. Bakanlık, uzmanlık alanlarını dikkate alarak üç veya beş kişilik jüri teşkil eder. Bu jüri yayınları inceleyip adayı sözlü ve gerektiğinde ayrıca uygulamalı sınava tâbi tutar ve başarılı olanlara, ilgili uzmanlık alanında şef veya şef yardımcılığı sınavı başarı belgesi verir.

Bir eğitim ve araştırma hastanesi biriminde açık bulunan şeflik veya şef yardımcılığı kadrosu, Sağlık Bakanlığınca, isteklilerin başvurması için ilan edilir. Şef veya şef yardımcılığı sınavı başarı belgesi bulunanlar ile profesör veya doçent olan adaylar ilan edilen kadroya müracaat ederler. Bakanlık tarafından, adayların bilimsel ve eğitim yeterliliklerini incelemek üzere, en az biri atama yapılacak eğitim ve araştırma hastanesi dışından olmak üzere üç profesör veya şef tespit edilir. Bu profesör veya şefler, adaylar hakkında ayrı ayrı mütalaalarını Bakanlığa bildirirler. Bu mütalaaların Bakan, Müsteşar, Sağlık Eğitimi Genel Müdürü, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü ve Personel Genel Müdürünün birlikte değerlendirmesi sonucunda atama yapılır.

Kalkınmada öncelikli illerde bulunan eğitim ve araştırma hastanelerinde ilan edilen şef kadrolarına en az fiilen beş yıl şef yardımcısı olarak çalışmış olanların başvurularında sınav şartı aranmaz. Bu kişiler atandığı kadroda beş yıl fiilen çalışmadan kalkınmada öncelikli iller dışındaki illerin şef kadrolarına atanamazlar.

Yapılacak klinik şef ve şef yardımcılığı sınavı ile başasistanlık sınavlarına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlık tarafından hazırlanan ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.

Servis ve laboratuvar şefleri veya şef yardımcıları ile tıp alanında doçent veya profesör tabipler eğitim ve araştırma hastanelerine; uzman tabipler veya tıp alanında doktora yapmış tabipler veyahut hukuk, kamu yönetimi, iktisat, işletme ve sağlık yönetimi alanlarında lisans, yüksek lisans veya doktora eğitimi almış tabipler diğer hastanelere baştabip olarak atanabilirler.?

MADDE 6- 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San?atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 1 inci maddesindeki ?ve Türk bulunmak? ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 7-1219 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

?Anestezi teknisyenleri; anestezi uzmanı veya bunun bulunmadığı hâllerde ameliyatı yapan ilgili uzmanın gözetiminde ve direktiflerine uygun olarak anestezi iş ve işlemlerini yaparlar.?

MADDE 8- 1219 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci cümlesindeki ?izinli Türk hekimlerinin? ibaresi ?mezun hekimlerin? olarak değiştirilmiştir.

Aile Hekimliğinin Hukuki Açmazları

Pazar, 04 Kasım 2007

Aile hekimliğinin hukuki açmazları

Aile Hekimliği Mevzuatındaki Hukuki Açmazlar Konulu Değerlendirme Notu

İzmir Tabip Odası

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun ve devamında çıkarılan yönetmelikler ve yönerge ile Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı (Anayasa Mahkemesi? nin iptal ettiği maddeler için yeni bir düzenleme yapılmamıştır) ve diğer mevzuat birlikte incelendiğinde bazı alanlarda yasal boşluklar bulunduğu, mevcut mevzuatla çelişen hükümler içerdiği ya da olması gereken düzenlemelerin göz ardı edilerek bu mevzuattan doğrudan etkilenecek alanlarda hiç düzenleme yapılmadığı görülmektedir. Bunlara kısaca değinilecek olursa:

1. KADRO DURUMU:

Aile Hekimliği sistemini kabul ederek sözleşme imzalayan Aile Hekimlerinin mevcut kadro durumu ve sistemden ayrılarak memur kadrosuna dönmek istemesi halinde kadro durumu Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun?nun 3. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre,

??Sözleşmeli olarak çalışan aile hekimi ve aile sağlığı elemanları kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar ve bunların kadroları ile ilişkileri devam eder. Bu personel, talepleri halinde eski görevlerine atanırlar ve sözleşmeli statüde geçen süreleri kazanılmış hak derece ve kademelerinde veya kıdemlerinde değerlendirilir?.?

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesinin ilk üç fıkrasında: ?Sözleşmeli aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları Bakanlık veya kurumlarının muvafakati ile göreve başlayabilirler. Bu görevlerini yürüttükleri sürece kurumlarından ücretsiz izinli sayılırlar ve kadroları ile ilişkileri devam eder.

Sözleşmeli aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları bu görevlerinden ayrılmaları halinde, genel hükümler ve Bakanlık mevzuatına göre memur veya sözleşmeli pozisyonlara geçebilirler.

Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlarda memur statüsünde çalışmakta iken aile hekimliği uygulamasını tercih eden aile hekimi/aile sağlığı elemanı, kamu hizmetinden çıkarılmayı gerektirecek bir fiil dışında, uygulamadan vazgeçmesi durumunda veya herhangi bir suretle sözleşmelerinin sona ermesi halinde, ücretsiz izine ayrıldığı ilçe sağlık grup başkanlığına veya kurumuna atanır.? denmektedir.

Aile Hekimliğinin Pilot Uygulandığı İllerde Toplum Sağlığı Merkezi Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge?nin 7. maddesinde nüfusu 100.000?den fazla olan bölgelerde kurulacak A Tipi Toplum Sağlığı Merkezleri?nde 1?i Sorumlu Hekim olmak üzere toplam azami 5 hekim kadrosu gösterilmektedir.

Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği?nin 24.06.2006 tarih ve 26208 sayılı Resmi Gazete?de yayınlanan EK-4 Personel Dağılım Cetveli (PDC) Dağılım İlkeleri başlığı altındaki 6. maddede : ?Unvan ve branşlar doğrultusunda, planlamaya esas teşkil edecek sayıların belirlenmesinde, Bakanlık kadro ve pozisyonlarında, ücret veya maaşları genel bütçeden karşılanmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi istihdam edilen Devlet memuru, 4924 sayılı Kanun çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli sağlık personeli ile aile hekimi ve aile sağlığı elemanı gibi personelin toplamı esas alınır. 657 sayılı Kanun?un 4 üncü maddesinin ( bendi doğrultusunda çalıştırılan sözleşmeli personel sayıları PDC ye dahil edilmemiştir.?

14. madde de : ?Aile tabipliği uygulaması yapılan illerde, bu konuda yapılan özel düzenlemeler çerçevesinde PDC planlaması yapılır.? denmektedir.

Nitekim Sağlık Bakanlığının WEB sitesinde halen yayınlamakta olan PDC?de Düzce İli için ihdas edilen kadrolar yukarıdaki mevzuata göre hesaplanarak hazırlanmıştır. Düzce İlindeki Toplum Sağlığı Merkezleri?ne (TSM) 2?şer, Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonlarına 5?er, bir Toplum Sağlığı Merkezi?ne ise 6 pratisyen hekim kadrosu verilmiş, diğer kadrolar Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM) 1?er adet olmak üzere dağıtılmıştır. PDC?ye göre Düzce?de sağlık ocağı birimi ve bu birimde çalışması gereken sağlık personeli kadrosu bulunmamaktadır. Bu durumda Düzce ilinde birkaç Aile Hekimi?nin sözleşmelerini feshedip daha önce aynı ilde görev yapmış oldukları sağlık ocağı kadrosuna dönmek istemeleri halinde, kendilerine Düzce ili içinde atanabilecekleri sağlık ocağı veya sağlık grup başkanlığına ait boş kadro bulunamayacağı için

Atama ve Nakil Yönetmeliği?nin 23. maddesi gereğince işlem yapılması gerekecektir. Bu maddeye göre :

?İlgili mevzuatı gereği yapılan özel düzenlemeler hariç olmak üzere; görev yapılan sağlık kuruluşunun kapanması, personel dağılım cetvelinde değişiklik olması, sağlık birimlerinin devri gibi nedenlerle o unvandan personele ihtiyaç kalmaması hallerinde, işleme konu olan personel Öncelikle il içinde personel dağılım cetvelinde belirlenen sayının altında personele sahip, ihtiyaç olan birimlere atanır. Ancak il içinde atanmaları mümkün olmazsa, Bakanlıkça D ve C hizmet grubu illerine tercihlerine göre atanırlar. Aynı hizmet birimine birden fazla tercih yapılması halinde hizmet puanına göre yerleştirilirler.?

Aile Hekimliğini sözleşme imzalayarak seçecek hekimlerin aslında dolaylı olarak kadroları fiilen kullanılamaz hale getirilmiştir. Çünkü Aile Hekimliği uygulaması başladıktan sonra zaten çok kısıtlı olan Toplum Sağlığı Merkezi kadroları Aile Hekimliğini tercih etmeyen hekimlerce doldurulmuş olacak bu sebeple sözleşmesini feshederek geriye dönmek isteyen Aile Hekimi?nin ne sağlık ocağı (hukuken ortadan kalktığı için) ne de Toplum Sağlığı Merkezi (veya Sağlık Grup Başkanlığı) kadrosu boş olmayacaktır. Bu durumda bu hekimler Atama ve Nakil Yönetmeliği?nin 23. maddesi gereğince D ve C hizmet grubu illere gönderileceklerdir.

2. ÜCRETSİZ İZİNLİ SAYILMA DURUMU:

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 3. maddesinde ? Bu personel, talepleri halinde eski görevlerine atanırlar ve sözleşmeli statüde geçen süreleri kazanılmış hak derece ve kademelerinde veya kıdemlerinde değerlendirilir?.? denmektedir.Ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK)?nun 108. maddesinde ücretsiz izinli olma halleri sayma yoluyla belirtilmiş olup bunlar arasında sözleşmeli Aile Hekimliği bulunmamaktadır. 108. maddede tek tek sayılan ücretsiz izin alabilecek memurların derece , kademeleri ve kıdemleri ile ilgili hakları, Devlet Memurları Kanununda ayrı maddelerde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.Özel kanunlarla ikinci görev olarak sözleşmeli çalıştırılabilecekleri düzenlenen memurlar hakkında da Devlet Memurları Kanununda (örneğin DMK Ek Geçici Madde 47) düzenlemeler bulunmaktadır.Ancak Devlet Memurları Kanununda böyle bir düzenleme olmaksızın Aile hekimlerine sözleşmeli statüde geçen süreleri için derece ve kademe verilmesine ilişkin Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 3. maddesindeki düzenlemenin kanaatimizce uygulanabilirliği tartışmalıdır.Çünkü 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu genel nitelikli olup tüm memurlara uygulanabilen bir kanundur.Yine Devlet Memurları Kanununun 64. ve 68. maddelerinde kademe ve derecede ilerleme şartları arasında o yıl içinde olumlu sicil almış olma düzenlenmektedir. Ancak Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde aile hekimlerine sicil doldurulmasına ilişkin hiçbir düzenleme bulunmamaktadır.Ayrıca ücretsiz izinli memura sicil doldurulup doldurulamayacağı hususunda da mevzuatta bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda derece ve kademe ilerlemelerinin nasıl yapılacağı da belirsizleşmektedir.

3. ÖDEMELER VE FİNANSMAN DURUMU:

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun ve Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığı?nca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmelikte finansman kaynaklarından bahsedilmemekle birlikte Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (GSS) Tasarısı?nın 3. maddesinde Aile Hekimi tanımı yapılmış ve 62. maddesinde Kurum (GSS) için bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamanın bir yükümlülük olduğu belirtilmiştir. 63. ve devamı maddelerinde ise ödemeler düzenlenmiştir.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğünün Sağlık Grup Başkanlıkları vasıtasıyla sağlık ocaklarına göndermiş olduğu sık sorulan sorulara yanıtlarda da aile hekimliği sisteminin finansman kaynağının Genel Sağlık Sigortası olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu durumda sözleşmeli aile hekimlerine ödemeler, genel sağlık sigortası uygulanmaya başlandığında bu kaynaktan yapılacaktır.

Her ne kadar Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun?un 3. maddesinde ve Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığı?nca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinde aile hekimine yapılacak ödemelerin, çalışılan ay sonuçlarının yerel sağlık idaresine bildiriminden itibaren 15 gün içerisinde yapılacağı belirtilmekte ise de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (GSS) Tasarısı?nın 97. maddesinin 7. fıkrasında: ?Sağlık hizmeti sunucularına, tahakkuk etmiş alacakları faturaların teslim tarihinden itibaren en geç yetmişbeş gün içinde ödenir. İşlemlerin gecikmesi halinde tahakkuk eden tutarın % 75?i ilâ % 90?ı arasındaki tutar, son ödeme tarihini takip eden ilk iş gününde alacaklarından kesilmek üzere avans olarak ödenir.? denmektedir.

Bu mevzuat sözleşmeli olarak çalışan aile hekimine ödenecek ücretlerin her ay düzenli olarak yapılamayabileceğini, 75 günlük sürenin sonunda (fatura kontrolü yapıldıktan sonra ) bile ücretin tümünün değil de % 75 - %90?ının avans olarak ödenebileceğini düzenlemektedir.

Bununla birlikte Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığı?nca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmeliğin ?Çalışma Saatleri? başlıklı 10. maddesinde : ?Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının haftalık çalışma süresi kırk saattir. Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, acil veya olağanüstü durumlar hariç, haftada kırk saatten az olmamak kaydı ile ilgili aile hekiminin talebi ve yerel sağlık idaresinin onayı ile belirlenen çalışma saatleri içinde çalışırlar. Haftada kırk saatten fazla veya hafta sonları çalışma aile hekiminin ve aile sağlığı elemanının talebi üzerine yapılabilir. Çalışma saatleri haftanın tüm günlerine yayılabilir. Görev tanımlarında belirlenen nöbet, acil yardım hizmetleri, olağanüstü durumlarda yapacakları hizmetler, toplum sağlığı ve benzeri hizmetlerde aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, çalışma saatleri dışında veya hafta tatili ve resmi tatillerde de çalıştırılabilirler.? denmektedir.

Ancak bu yönetmeliğe göre haftada kırk saati aşan çalışmalar için herhangi bir ücret ödenmeyecektir. Oysa Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilerek, Anayasanın 90. maddesi gereğince iç hukukumuzda hukuk hiyerarşisinde kanunun üzerinde uygulanması gereken Uluslararası Çalışma Örgütü?nün (ILO) 1977 tarihli ve 149 sayılı Sağlık Çalışanları Sözleşmesinin 6. maddesine göre, sağlık çalışanları açısından haftalık çalışma saatinin 40 saat olarak kabulü zorunludur. Bu durumda 40 saati aşan çalışma için fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekmektedir.

Ayrıca yine aynı yönetmeliğin ?İzinler? başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında, aile hekiminin izinli olduğu sürelerde kendisinin yerine hizmeti yürütecek bir aile hekimi ile anlaşamaması halinde yerel sağlık idaresinin diğer aile hekimlerinden birini veya Bakanlık personeli geçici aile hekimi olarak görevlendireceği, bu durumda aile hekimine yapılan net ödemenin % 50?sinin geçici aile hekimine ödeneceği düzenlenmektedir. Böyle bir kesinti yıllık izinlerin ücretli olması ilkesine aykırılık taşır. İzinlerle ilgili düzenleme yapılırken kadın personelin doğumdan sonra çalışmaya başlaması halinde süt izninin düzenlenmemesi de mevcut sözleşmelere aykırıdır.

4. SEVK ZİNCİRİ

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun?un 5. maddesinin 2. fıkrasında : ?Aile hekimliği hizmetleri ücretsizdir; acil haller hariç, haftada kırk saatten az olmamak kaydı ile ilgili aile hekiminin talebi ve o yerin sağlık idaresince onaylanan çalışma saatleri içinde yerine getirilir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde acil haller ve mücbir sebepler dışında, kişi hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tâbi olursa olsun, aile hekiminin sevki olmaksızın sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat edenlerden katkı payı alınır. Alınacak katkı payı tutarı Sağlık, Maliye ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca müştereken belirlenir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde, diğer kanunların aile hekimliği hizmetleri kapsamındaki hizmetlerin sunumu ile sevk ve müracaata ilişkin hükümleri uygulanmaz. Yabancılar hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.? denmektedir.

Bununla birlikte Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığı?nca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesinde de aile hekiminden yapılacak kesintiler gösterilirken sevk kesintisinden bahsedilmiştir. Sağlık Bakanlığı yetkilileri de farklı zamanlarda basına verdikleri demeçlerde ve yapılan toplantılarda sürekli olarak sevk zincirinin zorunluluğunun aile hekimliği sisteminin ana unsurlarından olduğunu, bu şekilde hastanelerdeki kuyrukların ortadan kalkacağının vurgulamışlardır. Ancak Maliye Bakanlığı?nın 17 Ocak 2007 tarihinde yayınladığı bir tebliğ ile hastaların hastaneye gidebilmeleri için aile hekimine başvurma zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır ki bu durum yukarıda sunulan yasal mevzuat ile büyük bir çelişki içermektedir.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (GSS) Tasarısı?nın 70. maddesinde de hizmet basamakları ve sevk zinciri düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:

?Bu Kanunun uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak Sağlık Bakanlığı tarafından sınıflandırılır. Bu basamaklar ve sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zinciri; tanı, ön tanı, hekimlerin ve diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm yurtta veya il ya da ilçe bazında Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurum tarafından belirlenir. Aile hekimleri birinci basamak hizmet sunucuları içinde yer alır.

Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına uygun hareket etmek zorundadır.

İş kazası ile meslek hastalığı, afet ve savaş hali ile acil haller dışında, sevk zincirine uyulmadan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına yapılan başvurular sonucu alınan sağlık hizmetlerinin 72 nci madde gereği belirlenen tutarının % 70?i Kurumca ödenir. Aradaki fark, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenir.?

Bu yasa tasarısındaki düzenleme de göz önünde bulundurulduğunda sevk zincirini zorunlu olmaktan çıkaran Maliye Bakanlığı tebliğinin tamamen çelişkili olduğu ortaya çıkmaktadır.

5. HEKİMİN CEZAİ, HUKUKİ VE MESLEKİ SORUMLULUĞU VE DENETLENMESİ:

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun?un ? Denetim Sorumluluk ve Mal Bildirimi? başlıklı 6. maddesinde : ?Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, görevleriyle ilgili ya da görevleri başında işledikleri veya kendilerine karşı işlenen suçlarda Devlet memurları gibi kabul edilir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu gereğince mal bildiriminde bulunmakla yükümlüdür.? denmektedir.

Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği Hizmet Sözleşmesi?nin 8. maddesinde de ? İlgili hakkında 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun hükümleri uygulanır.?

9. Maddesinde ? İlgili tarafından Kuruma verilen zararlar tazmin ettirilir ve görevi esnasında veya görevi ile ilgili olarak 3. şahıslara verilen zararlar neticesi bu kişilere Kurumca yapılmak zorunda kalan genel hükümler çerçevesinde ilgiliye rücu edilir? denmektedir.

Halen Anayasanın 125. maddesindeki ? İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır?. İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.? şeklindeki kusursuz sorumluluğa dayanan düzenlemesi gereğince, uygulamada devlet memurlarına karşı görevleri esnasında ve görevleri sebebiyle 3. kişilere vermiş oldukları zararlardan dolayı dava açılamayıp, öncelikle idareye karşı dava açılmakta, daha sonra idare kişinin kusuru derecesine ilgiliye rücu etmektedir. Ceza yargılamasında ise önce memur hakkında isnat edilen suçlama ile ilgili olarak 4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön inceleme neticesinde soruşturma izni verilirse ceza davası açılabilmekte, soruşturma izni verilmediği takdirde ceza davası açılamamaktadır. Bu düzenlemeler memurun görevini ifa ederken asılsız suçlamalarla karşılaşarak sürekli olarak soruşturma ve ceza yargılaması tehdidi altında kalmasını ve kendisine doğrudan dava açılmasını engellemek amacıyla yapılmıştır.

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun ve ilgili Aile Hekimliği sözleşmesine bakıldığında ilk bakışta sözleşme imzalayarak aile hekimi olan hekimler için de bu düzenlemenin geçerli olacağı söylenebilir. Ancak aile hekimliği sisteminin temelini oluşturan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (GSS) Tasarısının ?Tanımlar? başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasında sözleşme geçen ? Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı?, 24. fıkrasında ?Aile Hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşme yapmış hekimler? olarak tanımlanmakta; Aile Hekiminin ? Devlet memuru? gibi kabul edileceğine ilişkin düzenleme kanaatimizce hükümsüz kalmaktadır. Çünkü genel sağlık sigortasının uygulanmaya başlanacağı tarihten itibaren aile hekimi artık daha önce organik bağ içerisinde olduğu Sağlık Bakanlığı ile değil de Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile sözleşme imzalayacağından hukuki statüsü serbest çalışan bir hekimle aynı olacaktır.

Bu durumda devlet memurunu korumak amacıyla yapılan düzenlemelerden yararlanma olanağı ortadan kalkacak, aile hekimine karşı doğrudan hukuk davası açılabilecek, görevi ile ilgili olsa dahi isnat edilen suçlarla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarınca da 4483 sayılı yasa uygulanmadan serbest çalışan bir hekim gibi doğrudan dava açılabilecektir.

Bununla birlikte Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (GSS) Tasarısının 71, 78, 102 ve 103. maddeleri ile de aile hekimine yeni yükümlülükler ve cezalar getirilmekte, sözleşmenin feshi ile ilgili ilave şartlar düzenlenmektedir. İlgili kanun tasarısının 71. maddesine göre aile hekimi muayene ettiği kişinin kimlik bilgilerini kontrol etmek ve belgelerini eksiksiz olarak kuruma göndermek zorundadır. Bu yükümlülüğü yerine getirmediği takdirde idari para cezası ile cezalandırılır. Genel Sağlık Sigortalısı yerine bir başkasının hizmet almasına ve bu kişinin Kurumdan haksız menfaat sağlamasına sebep olmuşsa Kurumun uğradığı zararın iki katını kanuni faizi ile birlikte ödeyecek ayrıca hakkında Türk Ceza Kanunu gereğince yasal işlem yapılacaktır. 78. maddeye göre, Kurum bu kanunda belirtilen görevleri ile ilgili olarak sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum bu yetkisini görevlendirdiği personel vasıtasıyla veya kamu kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir.

102. maddenin h) fıkrasında: ?Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura edenler; faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri gerçeğe aykırı olarak düzenleyenler; 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterenler; sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere sundukları sağlık hizmetlerini fatura edenler hakkında bu fiilleri nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutarın beş katı idarî para cezası uygulanır.?

ı) fıkrasında ?71 inci maddede yer alan kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından, uğranılan zararın beş katı idarî para cezası uygulanır.?

j) fıkrasında ise ?Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, alınması gereken katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık hizmeti sunucularına, fiilin her tekrarında tahsil edilmeyen katılım payının on katı tutarında idarî para cezası uygulanır.? denmektedir.

103. madde de ise sözleşmenin feshi düzenlenmiştir. Bu maddeye göre: ?Kurumca yapılan inceleme neticesinde haksız menfaat temin etmek maksadıyla;

a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura ettiği,

b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği,

c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterdiği,

d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği,

tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları hakkında genel hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutar 96 ncı maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu fiilî işleyen sağlık hizmeti sunucularının varsa Kurum ile yaptıkları sözleşmeleri; ilk fiilde bir ay, ilk fiilden

itibaren iki yıllık dönem içerisindeki tekrarı halinde üç ay, aynı dönem içerisinde ikinci kez tekrarı halinde ise bir yıl süreyle feshedilir.?

6. TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZLERİ İLE İLGİLİ DÜZENLEME:

Aile Hekimliğinin Pilot Uygulandığı İllerde Toplum Sağlığı Merkezleri Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönergenin 5. maddesinde: ?Her il ve ilçede bir Toplum Sağlığı Merkezi kurulur ve sorumluluk bölgesi mülki sınırlardır. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Kanununa tabi illerde, büyükşehir belediyesine bağlı her ilçede Toplum Sağlığı Merkezi kurulur. Nüfusu 100 binden fazla olan il merkezlerinde her 100 bin kişiye bir Toplum Sağlığı Merkezi oluşturulur. İl merkezlerinde Toplum Sağlığı Merkezleri müdürlüğe doğrudan bağlı olarak görev yaparlar. İlçelerde Toplum Sağlığı Merkezi sorumlu hekimi aynı zamanda grup başkanıdır.? şeklinde bir düzenleme bulunmaktadır. Ancak bu düzenlemenin İstanbul, Ankara ve İzmir gibi nüfusu 400.000 ila 800.000 arasında değişen birçok ilçesi bulunan şehirler için yeterli olamayacağı ve uygulamada bu durumun idari anlamda sorunlara sebep olacağı aşikardır. Çünkü bu yönergeye göre ? İl merkezi? olarak adlandırılan bölgenin merkez ilçe sınırları olduğu kabul edilse bile, bunun dışındaki büyük ilçelerde örneğin İzmir için Buca, Bornova ve Karşıyaka gibi ilçelerde her 100.000 nüfus için kurulacak Toplum Sağlığı Merkezlerinden hangisinin Sağlık Grup Başkanlığı görevini yürüteceği düzenlenmemiş olup bunlardan birinin Sağlık Grup Başkanlığı olarak kabul edilmesi halinde hiyerarşik açıdan yeni bir ara kurum oluşacaktır. Bu durumda disiplin ve sicil amirliklerinin yeniden düzenlenmesi gerekecektir. (Sözleşmeli aile hekiminin sicil belgesinin düzenlenip düzenlenmeyeceği hakkında da mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.) Ayrıca böyle bir düzenlemenin yapılması halinde nüfusu çok daha yoğun olan merkez ilçenin (Konak) benzer bir hiyerarşik yapıda olması zorunluluğu doğacaktır.

Yine adı geçen yönergede her 100.000 nüfus için açılacak Toplum Sağlığı Merkezleri?nde 1?i sorumlu hekim olmak üzere toplam 5 hekim kadrosu öngörülmüş ancak metropollerdeki okul ve işyeri sayısının çokluğu çevre sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar yönünden dikkate alınmamış, yürütülecek hizmetlerin yoğunluğu açısından bu kadroların yetersiz kalacağı öngörülmemiştir. Ayrıca turizm bölgeleri ve organize sanayi bölgelerinin durumu da özel bir nitelik arz ettiği halde bu durum mevzuatta göz önünde bulundurulmamıştır.

Yine aynı yönergenin 18. maddesinin ?Görüntüleme ve Laboratuar Hizmetleri? başlıklı c) fıkrasında: ?Aile Sağlığı Merkezlerinden gelen görüntüleme ve laboratuvar tetkiki taleplerini yapar veya Müdürlüğün uygun gördüğü sağlık kuruluşunun laboratuvarında yaptırır. ? ifadesi bulunmaktadır. ? Müdürlüğün uygun gördüğü sağlık kuruluşunun laboratuvarı?nın hangi kriterlere göre belirleneceği ve hiç kimseye haksız kazanç temin etmeksizin nasıl adaletli bir biçimde seçileceği konusunda herhangi bir açıklık bulunmamaktadır.

Genel olarak ele alındığında tüm aile hekimliği mevzuatında hukuki boşluklar, çelişkiler ve diğer mevzuatla arasında uyumsuzluklar bulunmasına rağmen ?PİLOT? adı altında bu uygulamanın ülkenin üçte birine yayılması çalışmaları sürdürülmektedir.

Yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde Aile hekimliği sisteminin halen birçok hukuki ve yapısal sorununun olduğu görülmüş fakat bu yazımızda bu sorunlardan sadece bir kısmı yorumlanmaya çalışılmıştır. Değindiğimiz bütün bu sorunlar aile hekimliği mevzuatında ?aile sağlığı elemanı? olarak adlandırılan diğer sağlık çalışanları için de aynen geçerlidir. Ancak tekrara düşmemek amacıyla incelememizde sadece ?hekim?den bahsedilmiştir.

Yukarıda kısaca değinmeye çalıştığımız aile hekimliği sisteminin hukuki ve yapısal sorunlarının bu kadar aşikar ve çözüme muhtaç olduğu ortada olmasına ve daha önce ?PRE-PİLOT? uygulama yapılan Düzce ve diğer illerde ortaya çıkan sorunlara rağmen, Sağlık Bakanlığı ve diğer kurumların, toplumun istisnasız tüm kesimlerini doğrudan ilgilendiren ?SAĞLIK HİZMETİ? ni veren birinci basamaktaki hekimlerin ve diğer sağlık personelinin mevcut ve olası sorunlarının çözümünü yargıya bırakmadan, yapıcı eleştirileri değerlendirerek uygulama imkanı olmayan bu sistemden vazgeçmesi ve ülkemizin toplumsal, ekonomik ve sosyolojik yapısına uygun, tüm halkı kucaklamış ve en ücra köşedeki vatandaşa hizmet götürmekte olan mevcut Sağlık Ocaklarının desteklenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol